Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9510 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5574 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: DÜZCE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 04/03/2010NUMARASI: 2008/352-2010/62Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ıslah ettikleri dava dilekçesinde, miras bırakanına ait 168 ada 12 parsel sayılı taşınmaza davalının depremden sonra geçici olarak barınması için prefabrik mesken yapmak üzere iştirakçilerden birisi olan davacı K.izin verdiğini, ancak davalının kötüniyetle taşınmaza kalıcı yapılar yaptığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemişlerdir.Davalı, asıl davanın reddini savunarak karşı davasında, deprem sonrası konut ihtiyacının doğması üzerine yakın akrabaları olan davacıların bina yapması için izin verdiklerini, kendi malzemesi ve parası ile iyiniyetli olarak bina yaptığını, yıkımın aşırı zarara yol açacağını, binanın değerinin arsa değerinden yüksek olduğunu ileri sürüp, uygun bedel karşılığında tapunun iptali ile adına tescilini, olmazsa 10.000.-YTL bina bedelinin davacı-karşı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.Mahkemece, davalının taşınmaza iyiniyetle yapılandığı, ancak ifrazın mümkün olmadığı gerekçesi ile asıl davada elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, yıkım ve ecrimisil isteklerinin reddine, karşı davada, tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacılar ve davalı vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.9.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat A. K. geldi, davetiye tebliğine rağmen yine temyiz eden davalı vekili avukat gelmedi yokluğunda, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil, karşı dava; tapu iptali-tescil olmazsa tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davada, elatmanın önlenmesi isteğinin kaulüne, ecrimisil ve yıkım isteklerinin reddine, karşı davada, tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği gibi, T.M.K.'nun 724.maddesi uyarınca temliken tescile karar verilebilmesi için öncelikle yapı sahibinin iyiniyetli olması gerekir. Muvafakatname ile davalıya prefabrik ve geçici bir yapı için izin verildiği halde davalının buna uymayarak kalıcı bir konut yapmış olmakla iyiniyetli sayılamayacağı açıktır. Bu nedenle, temliken tescil isteğinin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının, temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacıların temyiz itirazlarına gelince; davalı muvafakata dayalı olarak çekişmeli yeri kullandığına, muvafakat davacı Kadriye tarafından dava açılmadan kısa bir süre önce keşide edilen ihtarname ile diğer davacılar tarafından da dava açılmakla geri alındığına göre davalının ecrimisilden sorumlu tutulmaması doğrudur. Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları da yerinde görülmediğinden reddine.Ne varki, çekişme konusu 12 parsel sayılı taşınmazın davacıların 14.8.1984 tarihinde ölen miras bırakanı adına kayıtlı olduğu, davacı K.yukarıda değinildiği üzere noterde düzenlenen 20.7.2000 tarihli muvafakatname ile kardeşi olan davalıya, çekişmeli taşınmaza prefabrik mesken yapması konusunda izin verdiği, ancak davalının izne aykırı biçimde kalıcı konut yaptığı, dolayısıyla iyiniyetli olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu durumda, TMK.'nun 724.maddesindeki koşulların gerçekleşmediği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi ve davalı lehine asgari levazım bedeline hükmedilmesi gerekirken binanın gerçek bedelinin hüküm altına alınması doğru değildir.Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davacı karşı davalı vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşı taraftan alınmasına, 28.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.