Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9463 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7605 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/12/2009NUMARASI: 2008/308-2009/421Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmazdaki iş merkezinin 1-9. katlarının davalı şirkete kiralandığını, davalı tarafça binanın zemin katına izin alınmaksızın müstakil çıkış yolu ve kapı yapıldığını, bu durumun binanın imar bütünlüğüne ve projesine aykırı olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalı, tadilatın diğer kiracılar tarafından tadilat projesine uygun olarak yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tadilat projesine uygun olarak tadilat yapıldığı ve haksız müdahale sozkonusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, tadilatın, tadilat projesine uygun olarak yapıldığı ve haksız bir müdahale bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu iş merkezi vasıflı taşınmazın davacı dernek adına kayıtlı olduğu, bir kısmının davalı şirkete kiralandığı anlaşılmaktadır. Çekişme konusu taşınmaza ilişkin 08.01.2008 tarihinde onaylanan tadilat projesinde, 1. bodrum kat, zemin kat ve asma katta, depolu asma katlı dükkan oluşturulması, çıkış bölümünün 15 nolu dükkan alanı içinden verilmek suretiyle binada çeşitli değişiklikler yapılması öngörülmektedir. Bu değişiklikler, tadilat projesine uygun olarak kül halinde değerlendirilerek tamamlanması ve yapılması gereken işlerdir. Oysa, somut olayda davalı, tadilat sonucu açılan giriş ve yapılan kapıyı davalıdan izin veya onay almaksızın ve aralarındaki sözleşmede böyle bir yetki tanınmadığı halde tasarruf etmekte ve eski haliyle giriş-çıkışın zorluğundan sözetmektedir. Bu durum değerlendirildiğinde, davalının çekişmeli yere alattığı ve burayı kullandığı sabittir.Hal böyle olunca, mülkiyet hakkına müdahale niteliği taşıyan eylem nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.