Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9461 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 8421 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: ADANA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/03/2010NUMARASI: 2009/435-2010/79Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu ..parsel sayılı taşınmaza, komşu parsel maliki davalının duvar yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, duvarın davacının belirlemiş olduğu sınıra göre yapıldığını, kötüniyetli kullanım olmadığından ecrimisilin de şartları bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıya ait taşınmaza yapılan müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının çekişme konusu .. parsel sayılı taşınmazın maliki olduğu, davalının da bu taşınmaza komşu parselin maliki olduğu, yerinde yapılan uygulama sonucunda dosyaya ibraz edilen fen bilirkişi raporunda belirlenen tecavüzlü kısım ile taraflarca ibraz edilen aplikasyonlar sonucunda belirlenen tecavüzlü kısmın miktar yönünden farklılıklar içerdiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ölçüm değerleri yer almadığı, keşfi izlemeye ve denetime olanak tanımadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, 2 harita mühendisi veya fen memuru ve inşaat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi heyete ile yerinde yeniden keşif yapılarak, bilirkişi heyetinden uygulamayı yansıtacak rapor ve kroki alınması, davalının taşınmaza müdahalesi bulunup bulunmadığının, varsa miktarının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, sonucuna göre karar verilmesi ve ecrimisilin de fuzuli şagilin (haksız işgalcinin) taşınmazı kullanmasından dolayı taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu en az kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olduğu da nazara alınarak, bu yönden de bilirkişiden bilimsel yöntemlere uygun şekilde denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz uygulama ve bilirkişi raporu ile yetinilip hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.