Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9457 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9336 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DÜZİÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/02/2014NUMARASI : 2013/62-2014/111Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalılar Z.. D.., E.. S.., İ.. S.. ve H.. K.. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı M.. S.. yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davalılar Z.. D.., E.. S.., İ.. S.. ve H.. K.. yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı M.. S.. yönünden kabulüne karar verilmiştir.Çekişmeye konu temliklerin muvazaalı olduğu hususunun Düziçi AHM'sini 2008/280E., 2009/138K., sayılı kararı ile saptandığı gözetilerek davanın kabul edilmiş olmasında ve kayıtla bir iligisi bulunmayan E.. S.., İ.. S.. ve H.. K.. bakımından pasif husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Çekişmeli 1396 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 sayılı parsellerin davalı Mustafa adına, 9 sayılı parselin ise davalı Zekiye adına kayıtlı olduğu sabittir.Ne varki; mahkemece hem davalı Zekiye hakkındaki davanın reddine karar verilmiş hem de Zekiye adına kayıtlı 9 nolu parselin tapusunun iptal edilerek hükümde kendi içinde çelişki yaratılmıştır.Öte yandan;tapusu iptal edilen davalı Mustafa adına kayıtlı parsellerin 1/6 paylarının davacı adına tesciline karar verildiği halde kalan 1/6 payların davalı Mustafa üzerinde bırakılmasına hükmedilmeyerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuştur.Bilindiği ve 6100 sayılı HMK 297/2. maddesinde düzenlendiği üzere, (1086 sayılı HUMK’nun 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır../..Ne var ki, mahkemece verilen kararın infaza elverişli olduğunu söyleme olanağı bulunmamaktadır. Hâl böyle olunca HMK'nun 297/2.maddesi uyarınca infaza elverişli biçimde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Davalı Mustafa'nın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.