MAHKEMESİ : BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/12/2010NUMARASI : 2009/155-2010/386Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden malik olduğu dava konusu 889 ada, 12 parsel sayılı taşınmaza, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini, ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, muhdesatın yıkımına, geriye dönük 5 yıllık ecrimisil karşılığı olarak 10.000,00.-TL'nin kademeli faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, fuzuli şagil olmadığını, imar uygulaması sonucunda yapısının davacıya ait 13 parselde kaldığını, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca kaim bedel ödeninceye kadar elatmanın önlenmesi ve yıkım istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; elatmanın önlenmesine, muhdesatın yıkımına, 10.00,00.-TL. haksız işgal tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava dilekçesinde dava değerinin talep edilen ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri bakımından bir değer gösterilmediği, yargılama sırasında da bu yönlerden harç ikmali yapılmadığı gibi, hükümde de karar ve ilam harcının ecrimisil miktarı üzerinden belirlendiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden; davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu, konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesi gerektiği ve davanın nispi harca tabi olduğu açıktır. Bu tür davalarda, HUMK.’ nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından, elatma isteğinin yanında yıkım isteğinin de bulunması halinde dava değerinin elatılan yerin ve yıkımı istenilen yapının değerinin toplamından (04.03.1953 tarih, 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ) ibaret olacağı kuşkusuzdur. Bilindiği üzere, 492 Sayılı Harçlar Yasası, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Hal böyle olunca, öncelikle davada ecrimisil ile birlikte ileri sürülen el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri bakımından da keşfen saptanan dava değeri üzerinden eksik peşin harcın tamamlattırılması, bu koşul yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de; tecavüzün imar uygulaması ile oluştuğu yönündeki savunma karşısında 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulama yeri bulunup bulunmadığının da gözetilmemesi isabetli değildir. Davalının, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.