MAHKEMESİ : ANKARA BATI 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/11/2013NUMARASI : 2012/186-2013/300Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tecsil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı; eşi olan Mihriban ile dava dışı Yalçın arasında Danimarka'da bulunan bir işletmenin devri ile ilgili sözleşmede belirlenen borca teminat olmak üzere ipotek tesisi için Av. M.. S..'yı vekil tayin ettiğini, ancak, maliki olduğu dava konusu 46506 ada 1 parsel sayılı taşınmazda ki 1-D Blok 1 nolu bağımsız bölümün, Yalçın akrabası olan davalı T.. Y..'a satış işlemi ile devredildiğini, bedel de ödenmediğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Tayyibe, davacı tarafından taşınmazın satışı için vekil tayin edildiğini, ipotek tesisi için verildiğine dair bir ibare bulunmadığını, vekilin de kendisine verilen yetki çerçevesinde işlem yaptığını, bedelinin de ödendiğini, bu nedenle davacının vekilini ibra ettiğini dahili davalı M.. S.., davacının, resmi devir işlemleri için satış yetkisi içeren özel vekaletname ile satışa konu taşınmazın bedelini aldığına ilişkin iki adet ibraname düzenleyerek gönderdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. ./..Mahkemece, imzanın davacı eli ürünü olduğu belirlenen 23/09/2011 tarihli ibraname içeriğinden vekil M.. S..'nın davacının yazılı talimatı çerçevesinde dava konusu taşınmazı davalıya vekaleten satış işlemi ile devrettiği, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu dava konusu 46506 ada 1 parsel sayılı taşınmazda ki 1-D Blok 1 nolu bağımsız bölüm davacı adına kayıtlı iken, davacının verdiği satış yetkisini içeren vekaletname kullanılmak suretiyle vekil Mahmet Sarı tarafından 27.09.2011 tarihli resmi akit ile davalı Tayyibe'ye satış suretiyle temlik edildiği, davalı tarafından ibraz edilen, davacı adı altında imzası bulunan “İbraname” başlıklı 23/09/2011 tarihli belge içeriğinde, satış bedelinin alınmış olması nedeniyle vekil M.. S..'nın dava konusu taşınmazı davalıya vekaleten satış işlemi ile devredeceğinin belirtildiği, davacının anılan “İbraname” başlıklı belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği; Mahkemece, Emekli Emniyet Müdürü Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanından alınan 8.10.2013 tarihli raporda, 23/09/2011 tarihli ibraname altındaki imzaların davacının eli ürünü olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; 2659 Sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca; belgede ki imzanın sahte olduğu iddiasının, başka bir ifadeyle imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Kurulunca saptanması gerekeceği kuşkusuzdur.Ne var ki, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmış değildir. Hal böyle olunca, davacının, resmi ve özel kurumlarda bulunan imza ve yazılarını havi belgelerin temini ile dosyanın kül halinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilmesi, Fizik (Grafoloji) İhtisas Kurulundan 23/9/ 20011 tarihli belgedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınması; varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin, yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.