Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9406 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18906 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava harç ve gider avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, baro tarafından adli yardım amaçlı görevlendirilen davacı vekilinin adli yardım talepli olarak eldeki davayı açtığı, Mahkemece kolluk marifetiyle yaptırılan araştırma neticesinde davacı ...’in maddi durumunun yerinde olduğunun tespit edildiği ve adli yardıma hak kazanamayacağı gerekçesiyle 04/09/2013 tarihli ek karar ile adli yardım talebinin reddine karar verildiği, ancak ilgili ek kararın davacı vekiline usulünce tebliğ edilmediği, akabinde 960,09 TL harç ve gider avansının iki haftalık kesin süre içerisinde yatırılması, kesin süre içerisinde eksikliğin giderilmemesi halinde HMK’nun 115/2. ve 120. maddeleri uyarınca davanın reddedileceği ihtarını taşıyan muhtıranın davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekilince tespit edilen bedelin yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği kayden sabittir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK 336.maddesine göre adli yardım, asıl talep veya işin karara bağlanacağı mahkemeden; icra ve iflas takiplerinde ise takibin yapılacağı yerdeki icra mahkemesinden isteneceği, Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin ise bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılacağı düzenlenmiştir.Aynı Kanun’un adli yardım talebinin incelenmesi başlıklı 337.maddesinde mahkemenin, adli yardım talebi hakkında duruşma yapmaksızın karar verebileceği düzenlenmiş, 11.04.2013 gün ve 6459 sayılı Kanun’un 23.maddesi ile eklenen cümle ile de, talep hâlinde incelemenin duruşmalı olarak yapılacağı, adli yardım taleplerinin reddine ilişkin mahkeme kararlarında sunulan bilgi ve belgelerin kabul edilmeme sebebinin açıkça belirtileceği düzenlemesi getirilmiştir. ./..Yine, 6459 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonunda adli yardım talebi hakkında verilen kararlara karşı itiraz yasa yoluna gidilebileceği; buna göre adli yardım talebinin reddine ilişkin kararlara karşı, tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararı veren mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itiraz edilebileceği, kararına itiraz edilen mahkemenin, itirazı incelemesi için dosyayı o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde adli yardım talebi yapılan hukuk mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde ise aynı işlere bakmakla görevli en yakın mahkemeye göndereceği, itiraz incelemesi neticesinde verilen kararın kesin olacağı düzenlenmiştir.Ayrıca, 6100 sayılı HMK 337/son maddesinde adli yardımın daha önce yapılan yargılama giderlerini kapsamayacağı da hüküm altına alınmıştır. Somut olaya gelince, 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 23. maddesiyle eklenen 6100 sayılı HMK’nun 337/2. maddesi uyarınca adli yardım taleplerinin reddine ilişkin kararlara karşı itiraz yolunun açık olduğu, adli yardım talebinin reddine ilişkin 04/09/2013 tarihli ek kararın usulünce davacı tarafa tebliğ edilmediği, davacı tarafın itiraz hakkının bu suretle elinden alındığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca, 04/09/2013 tarihli ek kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca usulünde davacı tarafa tebliğ edilmesi ve 6100 sayılı HMK’nun 337/2. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekirken usul hükümleri gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi hatalıdır. Davacı ...’in temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.