MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİMTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin olup 08/12/2014 tarihinde açılmıştır. Davacı vekili, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/342 E üzerinden görülen ortaklığın giderilmesi davası sırasında 9152, 9158 ve 9165 parsel sayılı taşınmazlarda malik görünen '' ... '' nın isminin düzeltilmesi amacıyla yetki verildiğini, nüfus kayıtları uyarınca malikin gerçek isminin '' ... ... '' olduğunu, adı geçen taşınmazların tapu kayıtlarında '' ... '' olarak görünen kaydın '' ... ... '' olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 9152, 9158 ve 9165 parsel sayılı taşınmazlarda malik olarak görünen '' ... '' kaydının '' ... ... '' şeklinde düzeltilmesine karar verilmiştir.Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu talepler, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK'nın) 1027. maddesi gereğince mahkemeye yapılırsa, 6100 sayılı HMK’nın 382/(2)-ç-1 maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren TMK'nin 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ile ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Bununla birlikte, Bakanlar Kurulunun 22.7.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı kararı ile kabul edilen, 17.8.2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni Tapu Sicili Tüzüğünün 28. maddesinde, kütük sayfası malik sütununda malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasının yazılacağı, tüzel kişilerin unvanlarının tam olarak yazılacağı ve paylı mülkiyette pay miktarı; paydaşların adı, soyadı ve baba adından sonraki kısımda, kesirli olarak gösterileceği ifade edilmiştir.Aynı Tüzüğün 72. maddesinde, “Tapu sicilinde değişikliğin, hak sahibinin istemine ya da yetkili makam veya mahkeme kararına istinaden yapılabileceği” 74. maddesinde ise “Kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı basit yazım hatası yapıldığının tespit edilmesi hâlinde, müdür tarafından nedeni düzeltmeler sicilinde açıklanarak, re'sen düzeltme yapılacağı, istem belgesinde yapılan yanlışlık veya eksiklik düzeltilerek, belgenin uygun bir yerine yazılmak suretiyle taraflar ve tapu görevlilerince imzalanacağı ve sicilde buna uygun düzeltme yapılacağı, ana veya yardımcı siciller üzerinde yapılmış hata veya eksikliklerin, ilgililerce sunulan veya başka idarelerce düzenlenen belgelerden kaynaklanması hâlinde, ilgililerin gerçek durumu kanıtlayıcı belgelere dayalı başvuruları üzerine, istem, yevmiye defterine kaydedilerek gerekli düzeltme yapılacağı, kütük, yevmiye defteri ve yardımcı sicillerde, belgelere aykırı tescil veya esaslı yazım hatasının düzeltilebilmesi için ilgililerin yazılı olurunun alınması gerektiği, ilgililerden birisinin yazılı oluru olmazsa, bu durum beyanlar sütununda belirtilerek, 26.9.2011 tarihli ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre işlem yapılacağı, yapılacak düzeltmeler hatalı yazımdan sonra hak sahibi olmuş kişilerin hakkını etkileyici nitelikte ise, bu hak sahiplerinin de yazılı olurlarının aranacağı, müdürlüğün ilgililerin bilgisi dışında yaptığı işlemleri tebliğ etmekle yükümlü” olduğu açıklanmıştır.Bilindiği üzere Tapu Sicili Tüzüğü'nün 75. maddesi; "(1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine; a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı ilmühaber,b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler, incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir.(2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır.(3) Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi ve eksikliklerin giderilmesinde de yukarıdaki fıkralar uygulanır.(4) Bu madde hükümleri uyarınca kayıt düzeltmeleri için müdürlüklere başvuru yapılması zorunludur." düzenlemesini içermek suretiyle İdare tarafından yapılacak düzeltmeleri kadastro çalışmalarından kaynaklı hatalar ile sınırlandırmıştır.Öte yandan, ... Kadastro Genel Müdürlüğü’nün 2014/3 (1755) sayılı genelgesinde, “..kadastro veya tapulama mahkemeleri tarafından taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi nedeniyle hükmen tescil edilmiş kayıtlar üzerindeki hatalar ve eksiklikler kadastro çalışmalarından kaynaklanmış olarak değerlendirilir. Bu mahkemelerce verilen kararlarda kadastro ve tapulama tespitinden farklı hüküm oluşturulması ile başka mahkemeler tarafından verilen kararlar gereği tescil edilen kayıtların düzeltilmesinin..” idari düzeltme sınırları dışında olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, 9165 parsel sayılı taşınmazın hükmen tesciline ilişkin mahkeme kararının tapu müdürlüğünün göndermiş olduğu evraklar içerisinde bulunmadığı, bu nedenle adı geçen taşınmaz hakkında Mahkemece tespit gibi tescil hükmü kurulup kurulmadığı tespit edilememiştir.Bu durumda, 9165 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacının ... Sicili Tüzüğü'nün 75. maddesi uyarınca ... Müdürlüğüne başvuru zorunluluğunun bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, dava konusu diğer taşınmazların ise tapulama ile ‘’ ...: ... ‘’ adına tespit ve tescil gördüğü, davacının bu taşınmazlar yönünden ... Sicili Tüzüğü'nün 75. maddesi uyarınca ... Müdürlüğüne başvuru zorunluluğunun bulunduğu açıktır. Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca dava konusu 9165 parsel sayılı taşınmazın hükmen tesciline ilişkin Mahkeme kararının celp edilmesi, adı geçen taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ise bu parsel yönünden de ... Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle ...Müdürlüğüne başvurma zorunluluğu bulunduğu gözetilerek diğer taşınmazlarla birlikte davanın usulden reddine karar verilmesi, aksi takdirde yani mahkemece verilen kararda kadastro ve tapulama tespitinden farklı hüküm oluşturulmuş ve ya başka mahkemeler tarafından verilen kararlar gereği tescil edilen kayıtların düzeltilmesi durumu mevcut ise; 9165 parsel sayılı taşınmaz yönünden taraf delillerinin eksiksiz bir biçimde toplanması, davacının murisi ... ...’nın anne-baba ve kardeşlerini gösterir nüfus aile kayıt tablosunun celp edilerek kadastro tutanağındaki anlatım ile karşılaştırılması, gerekirse mahallinde keşif yapılması gerekirken anılan parsel yönünden eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.