MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde, paydaşı olduğu 140 ada 36 parsel sayılı taşınmazını kardeşi olan davalının yaklaşık 14-15 yıldır tek başına kullandığını, payına karşılık yer kullanamadığını ileri sürerek davalının taşınmazdan tahliyesi ile elde edemediği kira gelirleri yönünden mağduriyetinin giderilmesini, 27/11/2013 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davasındaki dava tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmesini istemiş, davacı vekili ön inceleme duruşmasında davanın el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olduğu yönünde açıklama getirmiştir. Davalı, çekişmeli taşınmazda paydaş olduğunu, işgal ya da kiralamanın söz konusu olmadığını ve yaklaşık 10-15 yıldır çekişmeli taşınmazda oturduğunu, davacı taraf ile aralarında... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/585 esası üzerinden ortaklığın giderilmesi davasının devam ettiğini ve davacının kötü niyetli olarak eldeki davayı açtığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili süresi içerisinde temyiz etmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 140 ada 36 sayılı parselde davacının 15/64, davalının ise 49/64 oranında kayden paydaş olduğu, taraflar arasında 18/08/2010 tarihinde... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/585 esası üzerinden açılan davada ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesine karar verildiği, davacı asilin dava dilekçesindeki muğlak anlatımını 27/11/2013 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile açıklığa kavuşturduğu gibi davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında davalarının el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olduğunu açıkladığı kayden sabittir. Hemen belirtilmelidir ki, dava konu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.Kural olarak, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır. Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Bu nedenle, davaya konu taşınmazlar yönünden sayılan istisnalar dışında intifadan men koşulunun gerçekleşmesi aranacak ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilecektir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Somut olaya gelince, tarafların çekişmeli 140 ada 36 ( yeni 869 ada 18 ) parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğu, davalının çekişmeli taşınmazı kullandığının kabulünde olduğu ve taraflar arasında adı geçen parsel için görülen ortaklığın giderilmesi davası ile davalının intifadan men edildiği ortadadır. Hâl böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca el atmanın önlenmesi isteği yönünden davacının payı oranında davanın kabulüne, ecrimisil isteği yönünden taraflarca usulüne uygun olarak sunulan tüm deliller eksiksiz bir biçimde toplandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın tümden reddedilmesi hatalıdır.Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.