Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9374 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6972 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : VEZİRKÖPRÜ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/10/2012NUMARASI : 2010/960-2012/118Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar R..ve İ..tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece,davalılar R..ve M..bakımından el atma olgusunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine;101 ada 29 ve 102 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davacının yargılama aşamasında talebini daralttığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına;101 ada 16,30 ve 47 parsel ile 102 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar bakımından haksız el atmanın keşfen sabit olduğu gerekçesi ile davacının payı oranında davalılar R.. ve İ..'in el atmasının önlenmesine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden;Çekişme konusu 101 ada 16,30 ve 47 parsel ile 102 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar dava tarihinden önce verasetten iştirak, yargılama aşamasında ise paylı (müşterek) mülkiyet üzere tapuda kayıtlı olup, davacının paydaş bulunmasına karşın davalılar R.. ve İ..'in kayıtla ilgisi yoktur.Davalı R..ve dava dışı N.ve M.nin mirasbırakanları M.K..'dan intikaliyle iştiraken malik oldukları taşınmazlardaki miras paylarını 30.09.2010 tarihli harici sözleşme ile davalılar R..ve İ.e sattıkları anlaşılmaktadır.R.N.ve M.'nin iştirak halinde malik oldukları taşınmazlardaki hisselerini davalılar R.. ve İ..'e iştirak hali çözülmeden ve haricen yaptıkları bu satış işlemi 818 sayılı BK. 213.(6098 sayılı TBK 237.) MK. 634 ve 612, Tapu Kanunu'nun 26. maddesine göre geçersizdir.Geçersiz satış sözleşmelerinde taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.Ayrıca Türk Medeni Kanunu'nun 691. maddesi hükmü uyarınca paylı mülkiyet üzere olan taşınmazda geçerli bir kira aktinin bulunduğunun kabul edilebilmesi için akdin pay ve paydaş çoğunluğunca yapılması zorunludur.Davacı paydaş R.ile davalılar R.ve İ. arasında yargılama aşamasında yapılan 27.10.2011 tarihli kira sözleşmesine iştirak etmediğine ve icazet vermediğine göre, söz konusu kira aktinin davacıyı bağlamayacağı açıktır. O halde,Davalılar R.ve İ.n davacının paydaşı olduğu taşınmazların bir kısmını geçerli bir nedene dayanmaksızın ekip biçmek suretiyle müdahale ettikleri dolayısıyla davacıya karşı hukuki durumunlarının haksız işgalci olarak nitelendirilmesi gerekir.Bu durumda elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Davalılar R..İ..bu yönlere değinen temyiz itirazlarının yerinde değildir.Reddine,Ancak Ancak;Türk Medeni Kanunun 693. maddesinde ifade edildigi gibi paydaşlardan her biri,bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir.Kuşkusuz verilecek karar paylı mülkiyetin tümünü kapsar,esasen bu hususlar 21 .6.1944 tarih,30/24 sayılı Yargıtay inançları Birleştirme kararında da açıkca vurgulanmıştır.Anılan yasal düzenleme ve yargısal uygulama gözetilerek, taşınmazın tamamına elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken,pay oranında elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yönde hüküm davacı tarafından temyiz edilmediğinden ve temyiz edenlerin aleyhine de hüküm bozulamayacağından, bu yön bozma sebebi yapılmamış olup yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.Davalılar R..İ..öteki temyiz itirazlarına gelince;Mahkemeye sunulan ve itiraza uğramayan 23.05.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda, 101 ada 30 parsel sayılı taşınmazda B harfi ile kırmızı boyalı olarak gösterilen 2598,36 m² lik kısım ile 102 ada 24 parsel sayılı taşınmazda H harfi ile kırmızı boyalı olarak gösterilen 1384,02 m² lik kısmın davacı Y..tarafından kullanıldığının saptanmasına rağmen elatmanın önlenmesine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazda D harfi ile yeşil boyalı olarak gösterilen 1524,09 m² lik kısmın infazda tereddüt oluşturacak şekilde hükümde 101 ada 30 parsel sayılı taşınmazda gösterilmesi de doğru değildir.Kabule göre de; fen bilirkişi raporunda gösterilen tecavüz edilen miktarlara ve usulü müktesep hak da nazara alınarak davacının pay oranına göre davalılar R..İ..den harç alınması gerekirken nasıl hesaplandığı anlaşılmayan miktar üzerinden fazla harç alınması da usul ve yasaya aykırıdır.Davalılar R..İ..in, belirtilen yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.