Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9366 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6274 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : SERİK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/07/2013NUMARASI : 2012/239-2013/570Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . .. raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Davacı, kayden malik olduğu 297 parsel sayılı taşınmaza komşu 224 ve 225 parsel sayılı taşınmazların maliki olan davalı tarafından haksız olarak müdahale edildiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişme konusu 297 parsel sayılı taşınmazın davacı, 224 ve 225 parsel sayılı taşınmazların davalı adına tapuda kayıtlı oldukları, teknik bilirkişinin raporunda belirtildiği üzere davaya konu 297 parsel sayılı taşınmaza (A) ve (B) ile gösterilen bölümlerde 224 ve 225 parsel sayılı taşınmazların tecavüzü olduğu anlaşılmaktadır.Nevarki, mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan 27.05.2013 tarihli teknik bilirkişi raporunda; Üründü köyünde ilk kadastronun 1954 yılında grafik pafta sistemine göre yapıldığı, bu tür grafik paftası olan köylerin 2013 yılı sayısallaştırma (yenileme) programında olduğundan yenilemeden sonra tecavüzün hesaplanması gerektiği ifadelerine yer verilmiştir.Öte yandan, eksiğin tamamlatılması yoluyla kadastro müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta, davaya konu taşınmazların bulunduğu Üründü Mahallesinde 3402 Sayılı kanunun 22/A maddesi uygulama çalışmalarının devam ettiğinin bildirildiği de belirtilmiştir.O halde, davaya konu taşınmazların bulunduğu mahalde yapılan yenileme kadastrosu çalışmalarının eldeki dava sonucunu etkileyeceği açıktır.Hal böyle olunca; yenileme kadastrosu çalışmalarının sonucunun beklenmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.