Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9327 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7876 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: MENGEN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 26/03/2009NUMARASI: 2006/22-2009/28Taraflar arasında görülen davada;Davacı, vasiyetçi H.S. Mengen Noterliğince düzenlenen 16.12.1985 tarihli vasiyetname ile bir kısım taşınmazlarını kendisine vasiyet ettiğini, vasiyetnamenin Sulh Hukuk Mahkemesince açılıp okunduğunu ileri sürerek, vasiyetnamenin tenfizi isteğinde bulunmuştur.Davalı Veli, davanın reddini savunmuş, defi yoluyla tenkis isteğinde bulunmuştur.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Yüksek 2.Hukuk Dairesince defi yoluyla ileri sürülen tenkis isteği yönünden araştırma yapılması gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı V.D. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, vasiyetnamenin tenfizi ve defi yoluyla tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, önceden verilen kararda, davada tapu iptali ve tescil istenilmediği gerekçesiyle, yalnızca vasiyetnamenin tenfizi şeklinde hüküm kurulmuş, anılan hüküm Yüksek 2.Hukuk Dairesince vasiyetnamenin tenfizi konusundaki kararın onanmasına karar verilmiş, ayrıca defi yoluyla ileri sürülen tenkis isteğininde irdelenmesi sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek, bu yöne hasren bozulmuştur.Bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama sırasında bilirkişi aracılıyla tenkis hesabı yaptırılmış ve davalının saklı payının zedelenmediği sonucuna varılmıştır. Buna karşın, mahkemece temyize konu kararda önceden kesinleşen vasiyetnamenin tenfizi ile birlikte bu kez tapu iptal ve tescil kararı verilmiş, bunun yanında tenkis isteği yönünden kararın gerekçe kısmında söz edilmesine karşın bu konuda olumla ya da olumsuz bir hüküm yer almamıştır.Bu durumda, tapu iptali ve tescil sonucunu içermeyecek biçimde, vasiyetnamenin tenfizine ilişkin olarak verilen kararın Yüksek 2.Hukuk Dairesince onanarak kesinleşmiş bulunduğundan, bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetli olmadığı gibi, tenkis isteği konusunda da olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da doğru değildir.Davalının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.