Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaşı bulunduğu 28 parsel sayılı taşınmazın tamamını davalı paydaşın kullandığını, kendi payından yararlanamadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, intifadan men koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmazda paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Getirtilen çap kaydıyla, dava konusu 28 parsel sayılı taşınmazda tarafların paydaş olduğu ve dava dışı üç paydaş daha bulunduğu sabittir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacının öncelikle 2004/21 değişik iş sayılı dosyada delil tespiti yaptırd??ğı ve tespite ilişkin bilirkişi raporlarının davalıya 07.09.2004 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın da aynı tarihte açıldığı görülmektedir.Davalı, delil tespit dosyasına verdiği itiraz dilekçesinde, taşınmazı ihya etmiş olması nedeniyle diğer paydaşların kendisinin kullanımına izin verdiklerini belirtmiş, yargılamada da bu yönde savunmada bulunmuştur.Gerçekten dinlenen tanık anlatımlarından da, delil tespiti ve dava tarihine kadar taşınmazın paydaşları arasında davalının kullanımı bakımından bir çekişme olmadığı ve davalının tasarrufunun paydaşların muvafakatine dayandığı sonucuna varılmaktadır.Açıklanan bu olgular karşısında, dava açılmasına kadar davalının diğer paydaşların ve bu arada davacının taşınmazdan yararlanmasını engellediğini; başka bir ifadeyle intifadan men koşulunun gerçekleştiğini söyleyebilme olanağı bulunmadığından, mahkemece ecrimisil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Ne var ki, dava açılmakla davacının taşınmazın davalı tarafından kullanılmasına ilişkin muvafakatinin sona erdiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken bu isteğin de reddedilmesi doğru değildir. Davacının değinilen hususa yönelik temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nın 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.09.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.