Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9284 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 8083 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ERMENEK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 16/02/2010NUMARASI : 2009/824-2010/28Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanın maliki olduğu ..ada 4 parsel sayılı taşınmazı davalının taşkın bina yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesine, taşkın yapının yıkımına, 2.000,00.-TL maddi ve 10.000,00.-TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmaza bir müdahalesi olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın kayıt maliki olmayan davacının dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz etmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldüDava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın aktif husumetten reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; özellikle, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden, çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın İ.G.adına kayıtlı olduğu, davacının kayıt maliki mirasçısı olarak eldeki davayı açtığı, davalı N.taşkın binanın yapıldığı 3 parsel sayılı taşınmazın paydaşı iken yargılama sırasında payını dava dışı diğer paydaşlara temlik ettiği ve anılan taşınmazda yine yargılama sırasında 28.09.2009 tarihinde kat irtifakı kurulduğu anlaşılmaktadır.Davacının kayıt maliki mirasçısı olarak eldeki davayı açma hakkı bulunduğu ve davalı yapının bulunduğu taşınmaz yargılama sırasında el değiştirdiğine göre davada HUMK.nun 186. maddesinin uygulama yeri bulacağı kuşkusuzdur.Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği,hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur.Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun l86.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre,mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı,sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilke ve olgular çerçevesinde usuli işlemlerin tamamlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirlenen nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.