MAHKEMESİ: BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 20/04/2010NUMARASI: 2010/295-2010/448Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalının maliki olduğu 51 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi kapsamında kaldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptaline, elatmanın önlenmesine ve yapının yıkımına karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazın kıyı ile ilgisi olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “ 5841 Sayılı Yasa ile getirilen düzenlemeler gözetilerek davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali, sicil kaydının terkini, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesine ilave yolu ile birtakım düzenlemeler getiren 5841 Sayılı Yasa gözetilerek davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen Hazinenin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre davasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğü giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya da yeni bir İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybederse, davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Anılan bu kural yasal ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır.(Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297) Ayrıca her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Öte yandan avukatlık ücreti 04.09.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yargılama giderlerinden sayılır. Davacı Hazine, temyiz dilekçesinde sair nedenlerden söz etmek suretiyle bu hususa değinmiştir.Hal böyle olunca, yapılan uygulama neticesinde dava tarihinde davacı Hazinenin davasında haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.