Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9263 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8593 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/11/2012NUMARASI : 2012/317-2012/459Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.05.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat M.. S.. ile temyiz edilen davalılar H.. E.. v.d. vekili Avukat M.. K.. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı C.. Ö.. vekili Avukat, davalılar M.. D.. v.d. vekili Avukat ve diğer davalı asiller gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Asıl ve birleşen davalar, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, bir kısım davalılar yönünden istek atiye terkedildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden ise taşınmazın imara uygun hale getirilmesi için başvuru bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece ;''....gerek Daire bozma kararı öncesi ve sonrasında mahallinde yapılan keşif sonucu inşaat ve hukukçu bilirkişilerin raporlarından, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davası açıldığı tarihte inşaatın % 44 seviyesinde olduğu mevcut hali ile ise inşaat seviyesinin % 96-97 seviyesinde olduğunun belirlendiği sabittir. Öte yandan, 7.9.2009 tarihli Bağcılar Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğünün yazısından;".... Tadilat projesi için 1122 ada 14 parsel sayılı yerdeki 15.9.2008 onaylı 1/1000 ölçekli Bağcılar Uygulama imar planı ve plan notlarına aykırı olan kısımların yıkılıp, Bakırköy Kadastro Müdürlüğünden temin edilecek çap, röperli krokisi ile Belediyece hazınlanacak imar durumu vs.... fenni mesullerce gerekli evrak ve onaylar tamamlandıktan sonra, mevcut bina için yapı ruhsatı talebi ile Müdürlüğe müracaat edilmesi" gerektiği bildirilmiş olup, Belediyenin yukarıda değinilen yazısı gözetildiğinde arsa maliklerinin binanın İmar Yasasına uygun hale getirilmesi hususuna muvafakat etmemesi veya işlemlere tevessül etmemiş olması karşısında diğer maliklerin başkaca hukuki yollara başvurulmak suretiyle gerekli yasal himaye temin edip, edemeyecekleri hususları üzerinde durularak bunun sonucu olarakta imara aykırılığın giderilip, giderilmeyeceğinin saptanması ve eğer imara aykırılıkların giderilememesinin belirlenmesi halinde davanın kabulü gerekeceği açıktır. Öte yandan, yükleniciden pay satın alanların edinme tarihlerinden sonra binayı % 97 seviyesinde tamamlanma süreci çok uzun bir süre olup, inşaatın tamamlanmasına arsa malikinin karşı çıkmamış olması dikkate alındığında böyle bir dava açılmasının TMK'nun 2.maddesine aykırılık teşkil edip etmeyeceğinin buna bağlantılı olarakta arsa maliklerinin yapılmayan (tamamlanmayan) işler yönünden haklarının bedele dönüşeceğinin düşünülmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen olgular gözetilmek suretiyle hükme yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.'' gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak bir kısım davalılar bakımından istek atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar bakımından ise davacıların iyiniyetli olmadıkları gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; hükmüne uyulan bozma ilamında uyuşmazlığın niteliği vurgulanmak suretiyle izlenmesi gereken yol gösterilmiştir.Bilindiği üzere, bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bozmaya uyulmuş olmakla taraflar yararına usûlü kazanılmış hak doğar. Bu durum kamu düzeni ile ilgili olup göz ardı edilmesi yasal değildir.Eldeki davada, bozma kararında da belirtildiği üzere davacıların murisi tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesinin iptali isteğiyle yüklenici aleyhine 19.09.1996 tarihinde dava açıldığı, o tarihte % 44 seviyesinde olan binanın sonradan yükleniciden pay satın alan kişilerce % 96-97 seviyelerine kadar tamamlandığı açıktır. Ne var ki, mevcut bina imara aykırı olup, imara aykırılığın ne şekilde giderileceği Bağcılar Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğünün 07.09.2009 tarihli yazısında bildirilmiştir. Daire bozma kararında ise; öncelikle o yazıda belirtildiği şekilde imara aykırılığın giderilip giderilemeyeceğinin araştırılması, imara aykırılığın giderilemeyeceğinin saptanması halinde davanın kabulü, aksi halde ise arsa malikinin binanın %96- 97 seviyesine kadar tamamlanması durumuna ses çıkarmamış olması ve TMK'nun 2.maddesi hükmü gereğince malikin tamamlanmayan işler bakımından hakkının bedele dönüşeceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği açıkça belirtilmiştir.Somut olayda, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde; bozma doğrultusunda hiçbir işlem ifa edilmeksizin, başka bir ifadeyle, bozmada belirtilen şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmuştur.O halde, mahkemece öncelikle hükmüne uyulan bozma kararında değinildiği gibi işlem yapılması, imara aykırılığın giderilmesi amacıyla arsa malikleri (davacılar) ile diğer maliklerin birlikte hareket etmedikleri gözetilerek, davalılara başkaca hukuki koruma yollarına baş vurup vurmayacakları hususunun açıklattırılması, gerekirse bu hususta kendilerine süre verilmesi, tüm bu olanaklar sağlandıktan sonra imara aykırılığın giderilip giderilemeyeceğinin açık bir şekilde saptanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bozma kararında belirtilen şekilde araştırma yapılmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 06.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.