MAHKEMESİ : ÇAYKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/09/2011NUMARASI : 2009/80-2011/138 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, eski hale getirme ve bedelin tahsili davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; elatmanın önlenmesi, yıkım, eski hale getirmeve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; müşterek mülkiyet hükümlerine tabi 1 ada, 86 parsel sayılı taşınmazda davacının paydaş olduğu, davalının ise kayda ve mülkiyete dayalı bir hakkının bulunmadığı, dosyaya davalı tarafından delil olarak sunulan davacı tarafça da itiraz edilmeyen fotokopi belgeden ibaret tarihsiz kira sözleşmesi ile taşınmazın "halı saha olarak" işletilmek üzere 15 yıllığına davalıya kiralandığı, kira sözleşmesine tüm paydaşlar adına C.. Ö.. ile A.. N..'nun vekâleten katıldığı, anılan sözleşmenin 1. maddesinin, son cümlesinde "....taşınmazın davalı tarafa 15 yıllığına kiralandığı", 7. maddesinde".. kiranın başlangıcının, sözleşmenin yapıldığı gün olduğu", 9. maddesinde "..10 yıllık süre bitiminde tarafların kira bedelini güncelleyeceği, kalan 5 yılın kira bedelinin 2015 yılında yeniden belirleneceğinin" düzenlendiği, anılan sözleşme maddelerinden kira sözleşmesinin 2005 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde; paydaşı olduğu çaplı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın hafriyat yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı ise; çekişmeli taşınmazı kira sözleşmesine dayalı olarak kullandığını, davacının da sözleşmeye vekil aracılığıyla katıldığını, sonradan vekili azletmiş olmasının kira sözleşmesini geçersiz kılmayacağını, dayanak akitte öngörüldüğü şekilde halı saha tesisi yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Bilindiği ve 06.05.1955 tarih ve 12/18 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile TMK’nin 691. maddesinde düzenlendiği üzere paylı mülkiyet durumunda kiraya verme önemli yönetim işlerinden olup, kira sözleşmesinin geçerliliği pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmasına bağlıdır. Somut olayda; çekişmeye konu taşınmazın "halı saha" olarak kullanılmak üzere davalı tarafa kiralandığı, kira sözleşmesine paydaşlardan Cengiz Nuhoğlu ile A.. N..'nun katıldığı, diğer paydaşların A.. N.. ve C.. Ö.. tarafından vekâleten temsil edildiği, nitekim davacının da Çaykara Noterliğinde düzenlenen 29/04/2005 tarih, 005507 yevmiyeli vekâletname ile kira sözleşmesini düzenleyen A.. N..'nu vekil kıldığı, eksiğin tamamlatılması yoluyla getirtilen Çaykara Noterliğinin 05/05/2005 tarih, 550 yevmiyeli, Bakırköy 11. Noterliğinde düzenlenen 27/04/2005 ve 18975 yevmiyeli, Bakırköy 29. Noterliğinde düzenlenen 28/04/2005 tarih, 10546 yevmiyeli ve 02/05/2005 tarih, 10803 yevmiyeli veâletnamelerle dava dışı tüm paydaşların kira akdinin yapılmasına muvafakat ettikleri, vekâletname içeriğinde açıkça "... murisimiz M. F.Ö.'ın ölümü ile intikal eden 1 ada 86 parsel sayılı, çimen tarlası vasfındaki taşınmaz üzerinde her türlü ticari amaçla yapılacak olan gerek spor tesisi gerekse ağaç atölyesi yapılmasına muvafakat ettikleri, dilediği kişiyle dilediği bedelle kira sözleşmesi yapmaya, kira bedellerini tahsil etmeye paydaş A.. N.. ile C.. Ö..'ı yetkilendirdikleri dosya kapsamı ile sabittir. Her ne kadar; kira akdinin düzenlenmesi konusunda davacı tarafından vekil kılınan A.. N.. Çaykara Noterliğinin 20/09/2005 tarih, 1264 yevmiye azilnamesi ile azledilmiş ise de kira sözleşmesinin geçerliliği için gerekli pay ve paydaş çoğunluğunun sağlandığı, taşınmazda 1/8 oranda paydaş olan davacı tarafından azledilmiş olmasının sözleşmenin bağlayıcılığına engel teşkil etmediği tartışmasızdır. Hal böyle olunca; davalının taşınmazı geçerli kira akdine dayalı olarak kullandığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.