Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9248 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 7115 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: ESKİŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/03/2011NUMARASI: 2010/314-2011/130Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakan babaları İ.Ç.'in kayden malik olduğu 8 parsel sayılı taşınmazı davalıların haksız yere işgal ettiklerini, mülkiyet iddiası ile açtıkları tapu iptal ve tescil davasının da reddedilip dereceattan geçerek kesinleştiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ecrimisil isteği yönünden dava dilekçelerini ıslah etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacılara babalarından intikal eden çekişme konusu taşınmaza, davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmadan elattıkları gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 8 parsel sayılı taşınmazın 23.07.1992 tarihinde imara istinaden davacıların miras bırakanı 04.12.1989 tarihinde ölen İhsan Çekiç adına kayıtlı olduğu, davalıların taşınmazda kayda dayalı bir haklarının bulunmadığı ve anılan yerde bulunan çekişme konusu evlerden birinde ikamet ettikleri anlaşılmaktadır.Mahkemece, çekişmeli taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın elattıkları saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalıların ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince; taşınmaz üzerinde yeralan çekişme konusu evi, kayıt maliki İ. Ç.'in davalıların miras bırakanı R.D. mirasçılarından 23.07.1992 tarihinde satın aldığı, ancak davalıların taşınmazda oturmaya devam ettikleri davacıların kabulündedir. Davacılar ile miras bırakanları bu kullanım tarzına karşı çıkmamışlar ve davalı tarafa bir ihtarname keşide etmedikleri gibi taşınmazı terk etme konusunda bir ikazda da bulunmamışlardır. Öyleyse taraflar arasında Borçlar Kanunu'nun 299. maddesi hükmü uyarınca şifahi ve zımni olarak ariyet sözleşmesinin yapıldığı ve süresiz olan bu zımni sözleşmeyi davacıların; aynı yasanın 304. maddesi hükmü gereğince dava açmakla feshettiklerini kabul etmek gerekir. Buna göre de davalıların haksız işgalci (fuzuli Şağil) olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ecrimisile de hükmedilmiş olması doğru değildir.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,22.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.