Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9225 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6262 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/05/2011NUMARASI : 2008/291-2011/343Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili, müdahil davacı vekili ve davalı Fatma vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 29.11.2013 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Asli müdahil E.. A.. vekili Avukat, davalı F.. B.. vekili Avukat gelmediler, temyiz edilen davalı Nezafet geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davacılar Hanife vd. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .. . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, muris muvazaası ve inançlı işlem hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları N.. A..‘ın maliki olduğu 24 ada 14 parsel sayılı taşınmazını yurt dışında emekli olabilmesi ve emeklilikte herhangi bir engel teşkil etmemesi için davalı kardeşi N.. A..'a satış suretiyle temlik ettiğini, ifraz işlemlerinden sonra diğer davalı F.. B..'ye tapuda devirler yapıldığını, öte yandan mirasbırakan tarafından 102 ada 36 parsel sayılı taşınmazın da satış suretiyle davalı Fatma'ya temlik edildiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, mirasçıların miras payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.Müdahil davacı, davalı Nezafet adına kayıtlı olan 16 parseldeki 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin kendisi tarafından yaptırıldığını ancak mirasbırakanın tapu kaydını davalı Nezafet adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı Fatma, iyiniyetli olarak taşınmazı edindiğini belirterek davanın reddini savunmuş, davalı Nezafet ise iddiaların doğru olduğunu ve davayı kabul ettiğini bildirmiştir../..Mahkemece, davacıların inançlı işlem ve muris muvazaasına yönelik iddialarının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, asli müdahilin davasının ise inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan N.. A..'ın kayden maliki olduğu 14 parsel sayılı taşınmazını 11.4.2000 tarihli satış aktiyle davalı Nezafet'e temlik ettiği, taşınmazın 2.10.2001 tarihinde ifraz edilerek 16 ve 17 sayılı parsellerin oluştuğu, davalı Nezafet'in 17 parsel sayılı taşınmazı 2.10.2001 tarihli satış aktiyle davalı Fatma'ya temlik ettiği, 16 parsel sayılı taşınmazda ise 14.7.2003 tarihinde kat irtifakı kurularak 1, 2, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin oluştuğu, davalı Nezafet'in 2 ve 4 nolu bağımsız bölümleri 26.7.2005 tarihli satış aktiyle davalı Fatma'ya temlik ettiği, 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin halen davalı Nezafet adına kayıtlı olduğu, öte yandan mirasbırakanın maliki olduğu 36 parsel sayılı taşınmazını vekili Ayten aracılığıyla 20.4.2008 tarihli satış aktiyle davalı Fatma'ya temlik ettiği, mirasbırakan Nizamettin'in 8.5.2008 tarihinde ölümü üzerine geride mirasçı olarak, eşi davacı Hanife ile davacı çocukları Kenan, Nazmiye, Mustafa ve Fetih ile gayrıresmi eşi davalı Fatma'dan olma çocuğu dava dışı E.. A..'ın kaldığı kayden sabittir. Mirasbırakanın davalı Fatma ile birlikte yaşadığı, davacılardan Hanife ile aralarında boşanma davasının bulunduğu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, bu yönde bir delil de sunulmadığı, taşınmazların akitteki değeri ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve satış bedelinin ödendiğinin de kanıtlanamadığı hususları gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı Fatma'nın tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Müdahil davacı Eyüp'ün temyiz itirazlarına gelince; Müdahil davacının 14 parselden ifrazen oluşan 16 parsele inşa edilen binanın davacıların mirasbırakanı ile ortak inşa ettirildiğini, bu nedenle davalı Nezafet adına kayıtlı bulunan 1 ve 3 nolu bağımsız bölümlerin binadaki parasal katkısına karşılık olacağını iddia ederek iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de; müdahale dilekçesine ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, müdahil davacının zeminde değil zemindeki binada mülkiyet iddiasında bulunduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684. maddesine göre taşınmaz üzerindeki bütünleyici parçaların da taşınmazın arzına tabi olduğu, bu durumda müdahil taşınmaz üzerindeki hakkı, davacının binadaki ödediği bedele yönelik şahsi hak olup, mülkiyet yönünden isteğin reddine karar verilmesi doğrudur. Müdahil davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacıların temyiz itirazlarına gelince; Dava dilekçesinde dava değeri 50.000,00 TL olarak gösterilip bu değer üzerinden harç yatırılmış ise de, taşınmazların keşfen belirlenen değeri olan 302.760,00 TL üzerinden harç ikmali yapıldığına göre, yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettiren davacı taraf yararına harcı tamamlanan bu miktar üzerinden avukatlık parası tayin ve taktir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile eksik vekâlet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.Öte yandan; hükümden sonra mirasbırakanın davalı Fatma'dan olma 2002 doğumlu E.. A.. ile soybağı ilişkisinin kurulduğu ve ibraz edilen veraset ilamında da Eyüp'ün mirasçı olarak yer aldığı görülmektedir.../...Bu durumda, davacılara TMK'nin 31. maddesi uyarınca davayı tereke adına mı, yoksa kendi miras payları oranında mı devam edecekleri konusunun açıklattırılması, tereke adına davaya devam edilmesi hâlinde TMK'nin 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden E.. A.. vekili için 990.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.