MAHKEMESİ : ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/06/2009NUMARASI : 2008/268-2009/256Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmazda bulunan bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 4164 ada 1 parsel 7 numaralı bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; eldeki dava, istenilen ecrimisil miktarı üzerinden harçlandırılarak açılmış, elatmanın önlenmesi istemi yönünden ise herhangi bir değer belirtilmemiş ve yargılama sırasında da çekişmeli taşınmazın dava tarihi itibariyle değeri belirlenerek harcın tamamlanması cihetine gidilmemiş ve mahkemece hükmedilen ecrimisil miktarı üzerinden nispi karar harcı alınmak suretiyle nihai karar oluşturulmuştur.Oysa, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK'un 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16. maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur. Başka bir ifade ile, elatmanın önlenmesi davaları Harçlar Yasasının 16. maddesi uyarınca nispi harca tabi olup, harç ikmali yapılmadan davanın sürdürülmesi olanaksızdır.Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32. maddelerinde hükme bağlamıştır.Hâl böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği bakımından dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerlerinin belirlenerek harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, anılan bu husus göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.Öte yandan kabule göre de; davalılar dava konusu 7 numaralı bağımsız bölümü dava dışı yükleniciden satın aldıklarını ileri sürmüş olup, Antalya 2. Noterliğince düzenlenen 11.6.2004 tarih, 12797 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile 7 numaralı dairenin yükleniciye verilmesi kararlaştırılmış olduğuna göre, dava dışı yüklenici R.. Y.. (mirasçıları) ile davacı Neriman arasında Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/20 E-2009/357 K sayılı dosyası ile görülmekte olan tapu iptali ve tescil davası ile Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/165 E-2009/477 K sayılı dosyası ile görülen sözleşmenin feshi davasının sonucu beklenerek hasıl olacak duruma göre karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması da doğru değildir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.