Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9120 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 5773 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : KONYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/03/2010NUMARASI : 2009/95-2010/81Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, ortak mirasbırakanları G.H. bir parça taşınmazdaki hissesi ile müstakil malik olduğu 3 parça taşınmazını kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğluna satış göstererek devrettiğini ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.Davalı, bedelini ödeyerek taşınmazları gerçekten satın aldığını bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, işlemlerin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 21.9.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil A.H.ile temyiz edilen vekili Avukat İ. C.geldiler,duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; tarafların ortak mirasbırakanı G. iki parça taşınmazını 18.12.1992 tarihli ; üç parça taşınmazını ise 30.1.2007 tarihli akitlerle davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiği,bunlardar dört parçasının dava konusu edildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda mirasbırakanın davalı ile kaldığı, mal satmaya ihtiyacının; davalının da alım gücünün bulunmadığı gözetilerek ve muvazaa olgusu belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Ancak, keşifte belirlenen değer üzerinden harcın tamamlanmadığına göre, dava dilekçesinde belirtilen ve itiraza uğramayan dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi uyarınca avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken, davacılar yararına fazla vekalet ücreti takdiri doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.