Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9113 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 2275 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: TRABZON 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 25/03/2010NUMARASI: 2008/12-2010/74 Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, çekişme konusu taşınmazın kısmen kıyıda kaldığını ileri sürerek tapusunun iptalini ve muhtesatın yıkımını istemiştir.Davalılar, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.Karar, Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, 3621 Sayılı Yasa'dan kaynaklanan tapu iptali, sicilden terkin ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa'nın 12. maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesi'nin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir.Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin mahkeme kararının, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Anayasa'nın 153.maddesine göre iptal kararı geriye yürümese de, 10.3.1969 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptalin, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemiyeceği ve henüz devam eden anlaşmazlıkların iptal kapsamına gireceği açıktır. O halde, Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra davanın hak düşürücü süreden reddine ilişkin verilen kararın doğruluğundan söz edilemez. Zira, kamu düzeninin söz konusu olduğu bütün haller istisnanın kapsamına girer.Diğer taraftan, noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan, karardan sonra dava dışı ....Petrol Ltd. Şti.'nin de pay satın alarak taşınmazda paydaşı haline geldiği görülmektedir.Hal böyle olunca; öncelikle davanın niteliği itibariyle taşınmazın tüm paydaşları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu gözetilip, sonradan pay satın alan ...... Petrol Ltd. Şti. aleyhine dava açması için davacı Hazineye süre tanınması, dava açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilerek davanın görülebilirlik koşulunun tamamlanması; ondan sonra, 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması için karar bozulmalıdır.Hazinenin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.