MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 692 sayılı parseldeki 8 no'lu bağımsız bölümün 2886 sayılı Yasa'nın 45. maddesine göre açık teklif usulü davalı ...'e 31/12/2011 tarihine kadar kiralandığını, ancak çekişmeli bağımsız bölümü davalı ...'in kardeşi olan diğer davalı ...'e kullandırdığını, davalı ...'ın kira sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakka dayanmaksızın çekişmeli bağımsız bölümü kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek davalıların çekişmeli 8 no'lu bağımsız bölüme el atmalarının önlenmesini ve 31/12/2011 tarihinden dava tarihine kadar toplam 11.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ..., bağımsız bölümde kiralandığı tarihten itibaren kardeşi olan diğer davalı ...'ın ikamet ettiğini, diğer davalının kira v.d giderleri ödememesi üzerine 16/12/2011 tarihli dilekçe ile birikmiş kira alacaklarını ödediğini, taşınmazı yeniden kiralamayacağını ve kardeşi olan ...'ın taşınmazı işgal ettiğini davacıya bildirdiğini, bu nedenle davanın kendisine yöneltilemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., bağımsız bölümde 2011 yılının başından itibaren ikamet ettiğini, bu duruma diğer davalı ...'in muvafakat verdiğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kira sözleşmesinin sona erdiği tarihte davalıların işgalci konumuna düştüğü gerekçesiyle davalıların çekişmeli 8 no'lu bağımsız bölüme yönelik el atmalarının önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulü ile 10.391,27 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 692 sayılı parseldeki 8 no’lu bağımsız bölümün ... Vakfı adına kayıtlı olduğu, davalı ...’in anılan bağımsız bölümü 16/02/2011 ile 31/12/2011 tarihleri arasında ihale usulüyle davacıdan kiraladığı, ancak davalı ...’in kiraladığı bağımsız bölümü kendisi kullanmayıp kardeşi olan diğer davalı ...’un kullanmasına önce rıza gösterdiği, ancak ...’un kiraları süresinde ödememesi üzerine davalı ...’in birikmiş kira borçlarını ödeyerek diğer davalı ...’un taşınmazda rızası dışında oturmaya devam ettiğini davacı kuruma 21/11/2011, 17/01/2012 ve 05/03/2012 tarihli dilekçeleri ile bildirdiği, kira sözleşmesinin 31/12/2011 tarihinde bitimi ile çekişmeli bağımsız bölümde davalı Dursun’un kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakka dayanmaksızın oturmaya devam ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kira sözleşmesinin bitimi sonrası davalı ...’in çekişme konusu 8 no’lu bağımsız bölüme herhangi bir müdahalesi olmadığı gözetilerek davalı ...’e yönelik davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.Öte yandan, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, HUMK'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur.Somut olayda, davanın, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, ancak yargılama sırasında el atmanın önlenmesi isteği yönünden çekişmeli bağımsız bölümün keşfen değeri saptanarak harç ikmali yaptırılmadığı gibi hükümde de sadece kabul edilen ecrimisil isteği yönünden karar ve ilam harcına hükmedildiği sabittir. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Yasası, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Hâl böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi, diğer taraftan davalı ...’in çekişmeli bağımsız bölüme haksız müdahalede bulunmadığı gözetilerek, davalı ...'e yönelik açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının reddine karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, davalıların çekişmeli bağımsız bölüme el atmalarının önlenmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir iken el atmalarına son vermek üzere davalılara 30 günlük süre tanınması hatalı ise de davacı tarafın temyizi olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Davalı ...’in temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.