Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9109 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4196 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, kayden ½ oranında paydaşı olduğu 3964 ada 9 parsel sayılı taşınmazını, davalı şirketin 05/04/2012 tarihli sözleşme ile dava dışı bir şirkete kiraladığını, payına karşılık kira geliri elde edemediğini ileri sürerek dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık dönem için toplam 50.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı şirket vekili, çekişmeli 9 sayılı parselden elde edilen kira geliri ile çekişmeli taşınmaza yatırım yapıldığını ve o dönemde davacının da ortağı olduğu müvekkil şirketin vergilerinin ödendiğini, çekişmeli taşınmazın son bir yıldır kiraya verildiğini, davacının, müvekkil şirketteki payını tüm hak ve yükümlülükleri ile oğlu Rüstem Horzum'a devrettiğini, bu nedenle ecrimisil talep edemeyeceğini bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının, davalı şirketteki payını devrettiği tarih olan 29/03/2013'den dava tarihine kadar olan 2 ay 8 günlük süre için 2.078,76 TL ecrimisilin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, çekişmeli taşınmazın ½ payına 17/10/1990 tarihinden beri kayden malik olduğu ve davalı şirketteki tüm payını 29/03/2013 tarihinde dava dışı Rüstem Horzum’a devir ettiği kayden sabittir.Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.Somut olaya gelince, yukarıda açıklandığı üzere ecrimisilin, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olduğu gözetilerek davacının mülkiyet hakkına dayanarak dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık dönem için ecrimisil isteyebileceği açıktır. Hâl böyle olunca, davacının talep ettiği döneme ilişkin ecrimisil miktarının hesaplanması için gerekirse yeniden keşif yapılarak alınacak bilirkişi raporu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.