Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9108 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6153 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: ANKARA 26. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 10/11/2004NUMARASI: 2003/405-2004/448Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu . parsel sayılı taşınmazın kadastro işlemleri sırasında .ada 2 parsel olarak davalı adına mükerrer tescil edildiğini, hakem kararı ile mükerrer tescilin tespit edildiğini ileri sürüp ..parsel ile çatışan davalı tapusunun iptali ile hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazların hazine adına kayıtlı olduğunu, davanın konusunun bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın imar uygulaması sonucunda .. ada .parsel içinde kaldığı, mahkemenin karar vermeye yetkili olmadığı, ancak davanın kabulü halinde hata ile davalıya verilen yerin malikinin davacı olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; önceden taraflar arasında Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesinde Hakem sıfatıyla görülen davada 21.06.2001 tarih, 1999/666 Esas, 2001/48 Karar sayılı ilam ile, sicil kaydı iptali istenen taşınmazın mülkiyetinin hazineye ait olduğu belirlenmiştir. Mahkemece bu olgu gözetilmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak,davacı Hazinenin iptale konu ettiği 429 parsel sayılı taşınmazın kadastro ile 3555 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakıldığı, sonradan imar uygulaması ile şuyulandırılarak bir çok imar ada ve parsellerinin oluştuğu eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerle sabittir. O halde, mahkemece kesinleşen hüküm kapsamında kalan ve tapusunun iptali istenilen 469 sayılı parselin hangi imar parsellerine gittiğinin ve kapsamında olduğunun keşfen belirlenmesi, ondan sonra bu parseller üzerinden belediyenin malik olduğu pay ve taşınmazlar bakımından hüküm kurulması gerekirken infazda tereddüte sebebiyet verecek şekilde yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.09.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.