MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİMTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi ve tapu kayıt maliki ile aynı kişi olduğunun tespiti isteklerine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 998 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında baba isminin sehven '' ... '' olarak yazıldığını, nüfusta baba isminin '' ... '' olduğunu, ayrıca adı geçen taşınmazın satış işleminin tapu müdürlüğü tarafından kadastro tespit tutanağındaki malik ile satış isteyenin aynı kişi olduğunun tespit edilememesi gerekçesiyle reddedildiğini ileri sürerek 998 sayılı parselin tapu kaydında baba isminin '' ... '' olarak düzeltilmesini, ayrıca adı geçen taşınmazın tapu kayıt maliki ile satış talebinde bulunan kişinin ( kendisinin ) aynı kişi olduğunun tespitini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 998 sayılı parselin ½ payının ‘’ ... oğlu ... ‘’ adına kayıtlı olduğu, paydaş ...’ın düzeltilmesi istenilen baba isminin tapu kayıtları ile uyumlu olduğu anlaşıldığından mahkemece baba isminin düzeltilmesi isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekilinin 22/02/2010 tarihinde davacı payının devri isteği ile tapu müdürlüğüne başvurduğu, tapu müdürlüğünün 23/02/2010 tarihli cevabi yazısı ile dava konusu taşınmazın paydaş ... ile ilgili kadastro tespit tutanağındaki bilgileri ile davacının kimlik bilgilerinin farklılık gösterdiği gerekçesiyle isteğin reddedildiği, gerçekten de paydaş ...’ın kadastro tutanağında baba isminin ‘’ ... ‘’ olarak yazıldığı, ancak davacının baba isminin ‘’ ... ‘’ olduğu, malik olduğunu iddia eden davacının tapuda işlem yapamadığı, bu nedenle eldeki davada davacının tespit isteğinde bulunmasında hukuki yararının bulunduğu tartışmasızdır. Hâl böyle olunca, davacının tespit isteği yönünden hukuki yararının var olduğu gözetilerek dosya kapsamındaki delillere göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile tapu kaydındaki bilgilerle nüfus kaydının uyumlu olduğu ve hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.