MAHKEMESİ: GEMLİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 09/02/2011NUMARASI: 2010/143-2011/73Taraflar arasında görülen davada;Davacı, tamamı devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan toplam 1155.85 m²'lik taşınmaza davalının mıcır atölyesi, soyunma odası, silo, kantar, konteynır monte ederek müdahale ettiğini, davalının işgal ettiği yerin bir kısmının dere yatağında kaldığını ileri sürüp, toplam 1010.18 m² yerin Hazine adına tescilini ve 1155.85 m²'lik yere davalının elatmasının önlenmesi ve yıkım istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliği taşıyan taşınmazın tescili, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Hazine'nin çekişme konusu edilen yerin 3402 sayılı Kadastro Yasasının 18.maddesi hükmü uyarınca adına tescili ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istediği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; 3402 sayılı Yasanın 18/1.maddesinde;"... tescile tabi bulunan taşınmaz mallar ile tarım alanına dönüştürülmesi veya ekonomik yarar sağlaması mümkün olan yerler Hazine adına tespit olunur" hükmü öngörülmüştür. Diğer taraftan, aynı Yasanın 16/c maddesinde;"Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kayalar, tepeler, dağlar (bunlardan çıkan kaynaklar)... gibi, tarıma elverişli olmayan sahipsiz yerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve sınırlandırmaya tabi değildir, istisnalar saklıdır" hükmünü içermektedir.Somut olayda, çekişmeli taşınmazın bilirkişi rapor ve krokisinde A, B, C, D, E harfleri ile gösterilen toplam 1155.84 m²'lik kısmının dere yatağı olduğu, taşınmazın 3402 sayılı Yasanın 16/c maddesi kapsamında tescile tabi olmayan yerlerden bulunduğu ve aynı yasanın 18/1.maddesindeki tescil koşullarının oluşmadığı tartışmasızdır.Hal böyle olunca, sadece davalının elatmasının önlenmesine ve yıkıma ve taşınmazın tescil harici bırakılmasına karar verilmesi gerekirken Hazine adına tescile karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları değinilen yön itibariyle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.