Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 904 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13309 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : KIZILCAHAMAM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/05/2009NUMARASI : 2007/160-2009/34Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ticaretle uğraştığını, ödemelerini yapamadığı için aleyhine başlatılan icra takiplerinden kurtulmak amacıyla 154 ada 694 parsel sayılı taşınmazdaki ¼ payını muvazaalı olarak dava dışı kardeşi olan A. İ.A.'a devrettiğini, A.İ.'ın da bu payı yine muvazaalı olarak boşandığı ancak birlikte yaşadığı eşi davalı T.'ın dayısının oğlu olan dava dışı M. B.'ya temlik ettiğini, kendisinden alacaklı olan M.Y.'ın açtığı tasarrufun iptali davası neticesinde anılan tasarrufların iptaline ilişkin olarak verilen kararın kesinleştiğini, ancak M.B.'nın kesinleşen mahkeme kararına rağmen taşınmazdaki payı kendisine devretmesi gerekirken davalıya devrettiğini ileri sürerek, ¼ payın tapusunun iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur. Davalı, iddianın yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğini, taşınmazın devrine ilişkin yapılan işlemlerin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın yazılı delil ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, inanç sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 154 ada 694 parsel sayılı taşınmazdaki davacıya ait 1/4 payın 09.12.1999 tarihli akitle dava dışı A.İ. A.'a, bu şahsında 09.05.2000 tarihli akitle dava dışı M.B., M.'nın da 16.01.2006 tarihli akitle davalıya satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacı anılan temliki, aleyhine girişilen icra takiplerinden kurtulmak amacıyla yaptığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmenin inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, davacı tarafından iddiasını ispatlayacak şekilde 5.2.1947 tarih 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen biçimde taraflar arasında düzenlenmiş bir belge ibraz edilmediği anlaşılmaktadır.Ne varki, dosya arasında bulunan dava dışı alacaklı M.Y. tarafından Y.A.ve ara malikler A.İ. A. ile M. B. aleyhine açılan tasarrufun iptali davası sonucu Ankara 21.Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.12.2003 tarih 2003/786 esas, 2003/1079 sayılı kararıyla taraflar arasında yapılan işlemin alacaklıyı zarara uğratmaya yönelik bulunduğu ortada gerçek bir satışın bulunmadığı gerekçesiyle, tasarrufun iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmektedir. Hal böyle olunca, söz konusu mahkeme kararının tarafların tapuda yapılan işlemdeki iradelerinin belirlenmesi bakımından değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.