MAHKEMESİ: KIZILTEPE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/03/2011NUMARASI: 2010/901-2011/302Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı Hazine, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazların 2001 yılında taşların temizlenerek tarım arazisi haline getirildiğini, kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolmadığını ve imar ihya şartlarının oluşmadığını ileri sürerek, Kadastro Yasasının 18.maddesi uyarınca Hazine adına tescilini istemiştir. Birleşen dosyaların davacıları ise, taşınmazlarını taşlarını temizleyerek tarım arazisi haline getirdiklerini ve 30 yıldır ekip biçmek suretiyle zilyet olduklarını Türk Medeni Kanununun 713.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleştiğini ileri sürerek ayrı ayrı adlarına tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece; bir önceki bozma ilamında değinilen hususların yeterince araştırılmadığı gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Asıl dava 3402 Sayılı Yasanın 18.maddesinden kaynaklanan tescil, birleşen davalar ise kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı 3402/14 md., 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 713/1 maddesi uyarınca tescil isteklerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamlarında, eklemeli zilyetlik söz konusu olmasına karşın bayiilerin zilyetlikle edinim miktarları ve koşulları yönünden herhangi bir araştırma ve incelemenin yapılmadığına değinilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, bozmaya uyulmakla tarafları yararına usuli kazanılmış haklar doğar. Öyleyse mahkemece yapılacak iş, bozmada işaret edilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak davanın sonuca bağlanmasından ibarettir.Bilindiği üzere; TMK'nun 996. maddesi uyarınca "kazandırıcı zamanaşımından yararlanma hakkına sahip olan zilyet, zilyetliği kendisine devreden aynı yetkiye sahip idiyse onun zilyetlik süresini kendi süresine ekleyebilir."Hal böyle olunca; iddia ve savunma doğrultusunda Dairenin bir önceki bozma ilamında değinilen hususlar gözetilmek suretiyle davacıların bayiileri H. ve B.'ın zilyetlikle edinim miktarları ve koşulları yönünden araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.