MAHKEMESİ : SOMA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/05/2013NUMARASI : 2011/137-2013/182Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım, ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, savunma yoluyla temliken tescil talep edilmiştir.Davacılar, paydaşı oldukları 149 ada 34 parsel sayılı taşınmaza, davalıların taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiklerin ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğiye eldeki davayı açmışlardır.Davalılar Süheyla, Meryem, Mehmet, Mustafa ve Ufuk vekili, davanın haksız olduğunu belirterek, reddini savunmuş, savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunmuş; diğer davalılar ise bir savunma getirmemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşfe hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada, çekişmeli yer ile tarafların ellerinde bulunan kısımların sınırları alınacak ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum gözönünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını, varsa miktarını açıkca gösteren kroki ve rapor alınmalıdır../..Somut olaya gelince yukarıda açıklanan husus ve ilkeler doğrultusunda soruşturma yapılmadığı gibi keşifde yapılan uygulama ve düzenlenen bilirkişi raporu hüküm vermeye elverişli değildir.Hâl böyle olunca, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda yeniden keşif yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Öte yandan, davalı taraf savunma yoluyla temliken tescil isteğinde bulunduğu halde, bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemiş olmasıda isabetsizdirKabule göre de, tecavüzlü alanın arsa vasfı esas alınarak ecrimisil miktarı saptanması gerekirken, davalı tarafa ait taşkın yapının getireceği gelire göre belirlenen ecrimisile hükmedilmiş olmasıda doğru değildir.Bir kısım davalılar vekilinin, temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.