Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9024 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7628 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: MERSİN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/12/2009NUMARASI: 2009/492-2009/677Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden malik olduğu 1502 parsel sayılı taşınmazdan davalı Mersin Sulama Birliği tarafından sulama arkı geçirilmek suretiyle mülkiyet hakkının sınırlandırıldığını ileri sürerek, sulama arkı geçirilerek yapılan elatmanın önlenmesine, eski hale getirilmesine, yapılan kazı nedeniyle uğranılan zararın tazminine karar verilmesini istemiştir.Davalı H.D.davacıya sınır taşınmazı bulunmadığını belirterek, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini savunmuştur.Davalı Sulama Birliği, davacıya ait ..parsel sayılı taşınmazın sınırında Mersin Sulama Birliğine ait sulama arkı bulunduğunu, arkın davacı tarafından kapatıldığını, arkın davacının taşınmazından geçmediğini, dava açmakta hukuki yararının olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuş, karşı davada ise; arkın kapatılması, yeni arkın açılmasının engellenmesi eyleminden dolayı uğranılan zarara karşılık fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.000.-TL.’nin faizi ile birlikte davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece; davalı H.D. bakımından husumet yokluğu nedeniyle, davalı Sulama Birliği aleyhine açılan davanın ise idari yargıda görülmesi gereğine değinilerek davanın reddine, karşı davanın ise ayrılmasına karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, TMK’nun 683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve zararın tazmini, karşı dava ise, haksız eylemden kaynaklanan zararın tazmini isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davalı H.D. bakımından husumet yokluğu; Sulama Birliği aleyhine açılan davada ise, idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı H.D. hakkında verilen kararda, bir isabetsizlik olmadığından davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine.Davacının öteki temyiz itirazlarına gelince;Dosya içeriğinden ve toplanan delilerden; davacının .. sayılı parselin maliki olduğu, davalı Sulama Birliği tarafından sulama arkı açılarak müdahale edildiği iddia edilerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; sulama birlikleri 5355 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca kamu tüzel kişisi (kurumu) olup, kamu kurumu tarafından yapılmış tesislere bakma, tesisleri kullanma görev ve yükümlülüğü kamu gücüne ve yasalara dayanmaktadır. Ancak; bir idari karara dayanmayan ya da plan ve projesine aykırı işlem nedeniyle zarar meydana gelmesi halinde bu eylemin haksız fiil niteliği taşıyacağı ve bundan kaynaklı davaların adli yargı yerinde görüleceği kuşkusuzdur.Somut olayda da, davalı Sulama Birliği, sulama kanalını bir plan ve proje çerçevesinde yaptığını iddia ve ispat etmiş değildir.Hal böyle olunca; işin esasının incelenmesi gerekirken idari yargı yerinin görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir. Davacının, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.