Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9020 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8601 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Davacı, dava konusu 874 ada 11 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, soyadının tapu kaydında Kupiç yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydının nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının davasının kabulü ile, dava konusu 874 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki Ayşe Kupiç kaydının ...: kızı olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamalıdır.Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; 29.07.2015 tarihli tutanakta ... isimli şahıs için belirtilen adres ve çevresinde yapılan araştırmada şahıs ile aynı kimlik bilgisine sahip kimsenin olmadığının nüfus kayıtlarında da bulunmadığı yazılmışsa da kayıt maliki ... ile ilgili herhangi bir araştırma yapıldığına dair ibareye rastlanmadığı gibi; dava dilekçesinde taşınmazın davacı tarafından satın alındığı belirtilmiş, duruşmada dinlenen tanık ise dava konusu yerin davacıya babasından kaldığını beyan etmiş, mahkemece bu çelişki giderilmeden sonuca gidilmiştir.Hâl böyle olunca, yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması için dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik olarak görünen " Ayşe Kupiç" ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığının araştırılması, mevcut ise bu kişi veya kişilerin duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddialarının bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, taşınmazın kimin tasarrufunda olduğunun belirlenmesi amacıyla mahallinde keşif yapılarak mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmaz başında dinlenilmesi ve hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.