Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 902 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 11332 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 15/02/2007NUMARASI: 2006/80-2007/45Taraflar arasında görülen davada;Davacı,irsen maliki olduğu 194 parsel sayılı taşınmaza, davalı tarafından haksız olarak oturulmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürüp,el atmanın önlenmesini istemiştir.Davalı,kiracı olduğunu,Ü. A.’a kira bedelini ödediğini bildirerek,davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,davalının haksız oturmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın davacının miras bırakanı M... A...adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu,davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan hakkının bulunmadığı,ancak taşınmazı tasarruf ettiği anlaşılmaktadır. Davalı,taşınmazın irsen paydaşlarından olan Ü....' den kiralamak suretiyle kullandığını belirterek savunmada bulunmuştur. Gerçekten de, çekişme konusu taşınmazda, dava dışı A.... ile birlikte davacı İ....'ün miras bırakanı M.... A..'ın kayden paydaş olduğu sabittir.M.... A...'ın ölümü ile geride davacıdan başka mirasçıların da bulunduğu veraset ilamından anlaşılmaktadır.Bu duruma göre, M.. A.. terekesinin el birliği mülkiyetine tabi olduğu tartışmasızdır.Buna göre geçerli bir kira sözleşmesinin varlığından bahsedebilmek için, TMK'nun 701 vd.md.leri uyarınca tüm mirasçıların sözleşmeye katılımları zorunludur.Bu ilke karşısında davalının kiracılık savunmasına değer verilmeyeceği kuşkusuzdur .Kaldı ki,var olduğu ileri sürülen kira bağıtına da diğer ortakların icazet verdiği de kanıtlanmış değildir. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasalolmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMKlinun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.1.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.