MAHKEMESİ : BABAESKİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2004/72-2013/104Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil ile tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Hüseyin mirasçıları vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukusal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil-tenkis isteklerine ilişkindir.Davacılar,babaları olan ortak mirasbırakan H.. A..'nun maliki olduğu 72 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 4/8 payını oğlu olan davalı Reşit'e ölünceye kadar bakma koşulu; 2/8 payını diğer oğlu davalı Cevat'a satış;2/8 payını da kızı olan davalı Minnet'e hibe suretiyle temlik ettiğini,yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu,saklı paylarının zedelendiğini ileri sürerek tenkise; birleştirilen 1984/372 ve 1985/84 E. sayılı davalarda davacılar,aynı hukuki sebebe dayalı olarak tapu iptali ile mirasbırakan adına tescile olmazsa tenkise;birleştirilen 1984/373 ve 1985/83 E. sayılı davalarda davacılar,mirasbırakanın maliki olduğu 19 adet ( 1, 3, 133,169, 221, 268, 272, 319, 358, 382, 681, 1233, 1405, 1406, 1409, 1410, 1561, 1569 ve 1611 parsel sayılı) taşınmazı oğlu olan davalı Hüseyin'e hibe ettiğini,yapılan işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ile terekeye iadesine olmazsa tenkise;1985/32 ve 75 E. sayılı davalarda davacılar,mirasbırakanın maliki olduğu 21 adet ( 1, 3, 11, 133, 221, 268, 272, 319, 358, 382, 576, 681, 1233, 1405, 1406, 1409, 1410, 1561, 1569, 1611 ve 1932 parsel sayılı) taşınmazı oğlu olan davalı Hüseyin'e hibe ettiğini,saklı paylarının zedelendiğini ileri sürerek tenkise; birleştirilen 1985/85 E. sayılı davada davacı, mirasbırakan tarafından Reşit'e devredilen taşınmazın aktinin iptaline olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. ./..Mahkemece,tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.02.1989 tarih 1988/11731 E. 1989/1148 K. sayılı ilamı ile "1983/83,84 ve 85 ile 1984/372 ve 373 E. sayılı birleştirilen davalarda muvazaa nedeni ile tapu iptali istendiğine göre mahkemece bu hususta bir karar verilmemiş olması doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairenin 01.03.1991 tarih 1990/17122 E. 1991/2681 K. sayılı ilamı ile " çekişmeli taşınmazlardan 72 ada 2 parseldeki 4/8 payın davalılardan R.. A..'ya ölünceye kadar bakma koşulu ile 2/8 payın da davalı Cevat'a satış şeklinde mirasbırakan tarafından temlik edildiği,temlikte güdülen amacın mirasçılardan mal kaçırma amacı gayesine yönelik olduğu anlaşıldığından, bu paylara ilişkin olarak iptal kararı verilmesi doğrudur.Adı geçen davalıların temyiz itirazlarının reddiyle hükmün belirtilen paylar yönünden onanmasına.Davalılardan Minnet ile H.. A..'nun temyizine gelince;72 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 2/8 payının davalı Minnet'e,dava konusu diğer taşınmazlarında davalı Hüseyin'e bağış olarak temlik edildiği, mirasbırakanın sağlığında yapmış olduğu bağışların ise tenkis davasına konu olabileceği gözetilmeden,muvazaanın varlığından sözedilerek tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi,kabule göre de 169 parselin ½ payının muris üzerinde kayıtlı olduğu ve bu parsel yönünden davalılara yapılmış bir temlikin söz konusu olmadığı halde bu parsel hakkında iptal kararı verilmesi doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davalılar Minnet ve Reşit'e yönelik tenkis taleplerinin reddine; davacılar Rafet, Hamdi, Nazlı, Ayten, Hüsnüye, Zeki,Erol, Hasan, Fatma, Tuncay, Fatih, Veçia ve Faruk'un davalı Hüseyin mirasçılarına yönelik tenkis isteğinin kabulüne; diğer davacılar hakkında davayı takip etmedikleri gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 03.11.2003 tarih 2003/11900 E.-14839 K. sayılı ilamı ile " sair temyiz itirazlarının reddine. Davalı Hüseyin'e yapılan temliklerde Hüseyin'in saklı payı nazara alınmadan tenkis hesabı yapılması,davacılar Celal vekili yine davacılar Fahriye, Nuriye, Bahriye ve Ümit vekilleri davayı takip ettikleri halde bu davacılar yönünden de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi,davacılar Emine ve Hüsnüye davadan feragat ettikleri halde davanın bu davacılar yönünden de vaki feragat sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken,davacı Emine'nin davasının açılmamış sayılmasına karar verilmesi,Hüsnüye'nin davasının da kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi taraflar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından tarafların her biri hakkında ayrı ayrı avukatlık ücreti ve yargılama gideri belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir" gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacılar Hüsnüye Saygıner ve Emine hakkında davanın feragat nedeniyle reddine; davacı N.. A.. mirasçıları yönünden davayı takip etmedikleri gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına;davalılar Cevat, Minnet ve Reşit'e karşı açılan tenkis davalarının reddine;davacı Hüsnüye Alço mirasçıları Minnet, Cevat ve Celal ile davacılar Celal, Zeki, Nuriye, davacı Süleyman mirasçıları Hasan, Fatma, Erol, Ümit, Olgay, davacılar Ayten, Nazlı ve Hamdi, davacı Naciye mirasçıları Coşkun, Bahriye ve Fahriye, davacı Rafet mirasçıları Naciye, Suat, Rıdvan, Nevcan, davacılar Fatih ve Veçia, davacı Faruk mirasçıları Ayla, Nevzat ve Mert'in tenkis isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak ve özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2009/1-575 E. 2009/618 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunun 702/4.maddesinde “...ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır...” hükmü gözetilerek yargılama sırasında ölen davacılar Hüsnüye Alço, Naciye Sezer, R.. A.., S.. A.. ve F.. A..'nun tenkis alacağının tamamı üzerinden karar verilmiş olması doğru olduğu gibi mazeret dilekçesi kabul edilen davacı F.. A.. mirasçıları Nevzat, Mert ve Ayla vekiline duruşma günü davetiye ile tebliğ edilmeden duruşmaya gelmediğinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan anılan davacılar yönünden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı H.. A.. mirasçıları vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. 1- Dosyada bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden; karar tarihinden önce davacı Hüsnüye mirasçılarından Cevat'ın 04.04.2002 ve Minnet'in ise 27.09.2006 tarihinde öldüğü, Minnet mirasçılarının kendilerini vekil ile temsil ettirdiği ancak mahkemece Cevat vekili huzuruyla davaya devam edilip,Cevat ve Minnet lehine hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Oysa gerçek kişilerin medeni haklardan yararlanma ehliyeti ölümle sona erer (4721 sayılı TMK 28). Bu durumda ölen kişi ile vekili arasındaki vekalet ilişkisi son bulacağı gibi, ölmüş olan kişinin taraf ehliyeti de sona erer. Davanın taraflarından birisinin ölümü ile mirasçıları davada o tarafın yerini alırlar. Yani ölüm anından itibaren davanın tarafı artık mirasçılardır. Bu nedenle hüküm de ölen taraf adına değil, onun mirasçıları adına verilir.O halde mahkemece ölmekle taraf ehliyetini yitiren Cevat vekili huzuruyla davaya devam edilip,ölen kişiler Cevat ve Minnet hakkında hüküm kurulması doğru değildir.2- Davacı R.. A..'nun karar tarihinden önce 03.06.2004 tarihinde öldüğü,mahkemece Rafet mirasçıları vekili huzuruyla davaya devam edildiği halde Rafet ve mirasçıları lehine mükerrer ödemeye yol açacak şekilde karar verilmesi isabetsizdir.3- Davacı S.. A.. mirasçılarından gelini (kendisi ile aynı tarihte 04.05.1993 tarihinde ölen oğlu İbrahim'in eşi) Tuncay'ın miras payına isabet eden tenkis alacağının diğer mirasçılar (İbrahim ve Tuncay'ın müşterek çocukları ) Ümit ve Olgay'a ödenmesine hükmedilmesi de doğru değildir. Davalı H.. A.. mirasçıları vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.