Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9003 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6937 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2012NUMARASI : 2010/39-2012/396Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 46 sayılı parselin paydaşı olan davacıların miras bırakanları H.E.aleyhine davalı şirket tarafından Kamulaştırma Yasasının 17. maddesine dayalı olarak Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/51 Esasına kayıtlı tapu iptali ile tescil davası açıldığı, Mahkemenin 11.09.1992 tarih 1992/443 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği ve karara istinaden taşınmazın davalı adına 21.01.1994 tarihinde hükmen tescil edildiği, anılan kararın davacıların temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesince "davalı H.E.gerek kamulaştırma evraklarının tebliği, gerek mahkemenin gerekçeli kararının tebliğ tarihinde ölü olduğu anlaşıldığından yapılan tebligatlar geçersizdir. Bu nedenle, mahkemenin kararı H. E.mirasçıları yönünden kesinleşmediği gibi kamulaştırma işlemi de bu kişi bakımından idare ve adli yönden kesinleşmemiştir." gereğine değinilerek bozulduğu, Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.12.2009 tarih 2009/337-483 E.K. sayılı ilamı ile bozma ilamına uyularak davacıların mirasbırakanları yönünden davanın reddine karar verildiği ve kararın derecattan geçerek 23.11.2010 tarihinde kesinleştiği,davacıların, davalının yolsuz tescile dayanarak taşınmazı kullandığını ve haksız kazanç sağlayarak sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek 10.000,00.-TL tazminat istemi ile eldeki davayı açtıkları; yargılama aşamasında ise dava tarihinden geriye dönük 5 yıllık paylarına isabet eden ecrimisilin davalıdan tahsilini istedikleri anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.Somut olayda, davacıların murislerine ait payın davalı adına tesciline ilişkin karar bozma üzerine ortadan kalktığına göre, çekişme konusu 46 parseldeki hak durumunun geri geleceği ve taraflar arasındaki çekişmenin oradaki mülkiyet hakkına göre çözümleneceği kuşkusuzdur. Ne varki, tescil kararı ile davalı şirket adına oluşan çap kaydı henüz iptal edilmiş değildir.Başka bir ifadeyle, davacılar halen kayıt maliki olmadığına göre ecrimisil isteyebilmeleri mümkün değildir.Hal böyle olunca; öncelikle davacılara, tapu iptali ve tescil davası açmaları için önel verilmesi, dava açıldığı taktirde sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davacılar birden çok kişi olduğu halde karar başlığında bunlardan yalnızca Melek'in adının yer almış olması da isabetsizdir.Kabule göre de, ecrimisil hesabı yapılırken gayrimenkulün tarla olarak getirebileceği çıplak kira bedelinin gözönünde tutulması,talep edilen dönemler ve davacıların payları da gözetilerek hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken hesap tarzı yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.Tarafların, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.