Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8983 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2884 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 06/11/2012NUMARASI: 2009/198-2012/594Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında davanın reddine karar verilmiştir.Bilindiği üzere, bozma ilamına uyulmakla tarafları yararına usulü kazanılmış hak oluşturacağı kuşkusuzdur ve mahkemece, bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur.Ne var ki, somut olayda, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamı çerçevesinde bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Dosya kapsamı ile, çekişme konusu 52 ada 2 parsel sayılı taşınmazda tarafların paydaş oldukları, her iki tarafın fiili kullanma biçiminin varlığı kabul ettikleri, dairemizin bozma ilamında da bu hususa değinildiği, bozma sonrası yapılan yargılamada ise, davalının fiili kullanma biçiminin oluşmadığı yolunda bazı beyanlarda bulunduğu, yine yargılama sırasında dava konusu taşınmaza belediyelerin elatması sonucunda yol ve kaldırım olarak bir kısım yerlerin fiilen kullanılmaya başlandığı görülmektedir.Hal böyle olunca; mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, mahallinde konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetince yapılacak uygulama sonucunda, taraflar arasındaki fiili kullanma biçimine göre davacı ve davalıya ayrılan bölümlerin neresi olduğunun belirlenmesi, bilirkişilerden denetime elverişli, infazı mümkün ve fiili kullanma biçimini gösterir kroki ve rapor alınması, buna göre tecavüz olup olmadığının belirlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan, kabule göre de, tecavüzün varlığı belirlendiği halde hukuki olmayan gerekçelerle red kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, belediyelerin taşınmaza elatması nedeniyle yol ve kaldırımda kalan kısımların sadece davacıya ayrılan bölümden düşülmesi de doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesi aracılığıyla) 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.