MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2008/176-2013/370Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, dava konusu 1545 ada, 1 parsel nolu taşınmaz ile ilgili davanın atiye bırakılmasın nedeniyle bu parsele ilişkin karar verilmesine yer olmadığına; 1545 ada, 2 nolu taşınmazda 29/01/2008 kamulaştırma tarihinden öncesi davalıya ait 1/2 hisseye isabet eden alan için talep ile bağlı kalınarak 150.000TL ecrimisil bedelini 10.000 TL'si için dava tarihiden, 140.000 TL'si için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delilere göre, dava konusu 1545 ada, 2 parsel sayılı 10308.73 m² alanlı, sebze bahçesi niteliğindeki taşınmazın 1/2 hissesi davacı adına kayıtlı iken, 29.01.2008 tarihinde kamulaştırma işlemi sonucu İ.Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiği, 2 nolu parselin, 7551.12 m²'lik kısmının uzun süredir davalı B. Belediyesi'nce, belediye hizmet binası ve tesisleri olarak kullanıldığı, bu alandan davacının 1/2 payına 3775.56 m² yerin tekabül ettiğini; taşınmazın konumu itibariyle arsa olarak kiraya verilebileceği, davacının kamulaştırma tarihi olan 29.01.2008 tarihinden geriye doğru 4 yıl 7 ay 2 günlük süre için ecrimisil talep ettiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Bilirkişi raporu, somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermeli ve Yargıtay denetimini sağlayacak bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir.Somut olaya gelince, Mahkemece, emsal araştırması yapılmadan, taşınmazın ekonomik özelliklerine ve dava konusu 1545 ada, 1 ve 2 nolu taşınmazların öncesini teşkil 15094 sayılı taşınmazdaki çarşı içindeki 21 m² alanlı dükkanın 1/2 payı için Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/112 Esas sayılı dosyasında dükkan vasfıyla kira bedeli üzerinden yapılan hesaplama emsal olarak alınmak suretiyle bilirkişilerce belirlenen ecrimisil bedelinin hüküm altına alınması doğru olmadığı gibi, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olması da isabetsizdir. Bu durumda, mahallinde yeniden konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, yukarıda açıklanan ilkeler de gözetilmek suretiyle arsa vasfıyla kira esasına göre, aynı ilçede, aynı semtte emsal kira sözleşmeleri incelenerek hüküm vermeye elverişli, ayrıntılı, denetlenebilir rapor alınması, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme araştırma sonucu ve hükme yeterli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı Belediye vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.