MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2012/66-2013/357Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Davacı vekili, davacı Vakıflar İdaresinin maliki olduğu 366 ada, 10 parsel sayılı, 50.00 m2 sahalı taşınmazdaki binanın zemin katını davalının hiçbir akdi ve kanuni sebebe dayanmaksızın haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek, 01.01.2006 ila 31.09.2011 tarihleri arası için 9.489,00 TL ecrimisilin, dönem sonlarından itibaren işleyecek kademeli faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; davalının, davacıya ait taşınmazın çekişmeli bölümünü arada yazılı ya da sözlü hiçbir sözleşme bulunmadığı halde ikametgah olarak kullanması karşılığında ecrimisil ödemesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; dava konusu 366 ada 10 parsel sayılı ev vasıflı vakıf adına kayıtlı taşınmazın zemin katındaki 11 m2 lik odasını, haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın davalının ikametgah olarak kullanmak suretiyle işgal ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Bilirkişi raporu, somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermeli ve Yargıtay denetimini sağlayacak bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir.Somut olaya gelince, Mahkemece, emsal araştırması yapılmadan, taşınmazın ekonomik özelliklerine göre ecrimisil hesabı yapan bilirkişi raporu esas alınarak dava kısmen kabul edilmiştir.Bu durumda, mahallinde yeniden konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılması, yukarıda açıklanan ilkeler de gözetilmek suretiyle kira esasına göre, aynı ilçede, aynı semtte emsal kira sözleşmeleri incelenerek hüküm vermeye elverişli, ayrıntılı, denetlenebilir rapor alınması sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme araştırma sonucu ve hükme yeterli olmayan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.