Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8936 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7376 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/03/2007NUMARASI : 2004/412-2007/93Taraflar arasında görülen davada;Davacı, imar uygulamasında park ve yeşil alan olarak ayrılan, tasarrufu Ankara Büyükşehir Belediyesine ait olan yere davalının haksız olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, öncelikle husumet yönünden davanın yanlış yöneltildiğini, taşınmazı kiracı olarak kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, imar uygulaması ile yeşil alan ve park olarak ayrılan bölüme davalının haksız olarak müdahale ettiği gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin de kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, kamuya özgülenen park ve yeşil alana elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, imar uygulamasında park ve yeşil alan olarak ayrılan, tasarrufu belediyeye ait çekişme konusu yere haklı ve geçerli bir nedeninin bulunmadığı halde elatıldığından bahisle husumeti "İ....Fidanlığına" yönelterek eldeki davayı açmış, buna karşı dava dışı M.... Ö...tayin ettiği vekil aracılığı ile davalı davada temsil edilmiş ve savunmada bulunmuştur.Hemen belirtilmelidir ki, davada gerçek ve tüzel kişiler ya da bunların yasal temsilcileri taraf olma ehliyetine sahiptir. Tüzel kişiliği bulunmayan toplulukların veya kuruluşların, taraf ehliyetine sahip olmayacağı açıktır. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken kamu düzeni ile ilgili bir kuraldır.Oysa, mahkemece davalı olarak gösterilen "İ... Fidanlığının" hükmi şahsiyeti araştırılmamış, davada husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı üzerinde durulmaksızın niteceye gidilmiştir. Öte yandan, davalıyı davada temsil eden vekile vekalet veren M.... Ö...'nün de kim olduğu ve hangi sıfatla bu yetkiyi kullandığı da açıklığa kavuşturulmamış, davalı ile bağlantısı sağlanamamıştır.O halde, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.