Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8934 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1892 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : EREĞLİ(KONYA) 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/12/2012NUMARASI : 2011/224-2012/710Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, eski hale iade ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı S.. S.., F.. Balcı, davalı F..T.. E..T.. C..T..ve Ş..T..vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimiraporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Asıl ve birleşen davalar, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne dair verilen kararın bir kısım davalılar ile dahili davalılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; “... Elatmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak elatma isteği yönünden harç ikmalinin yapılmamasının yasal olmadığı, öte yandan; asıl ve birleşen davalarda ecrimisil isteğinin reddine karar verildiğine göre, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı değerlendirilerek, vekille temsil edilen davalılar lehine reddedilen ecrimisil tutarı üzerinden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, tek vekalet ücretine karar verilmiş olmasının da doğru olmadığı, diğer taraftan; asıl davanın davalılarından S..T..'un dava tarihinden önce 04.02.1980 tarihinde ölmüş olduğu kayden sabit olduğuna göre bu davalı yönünden açılan davanın reddi gerekirken, sonradan davaya dahil edilen mirasçıları hakkında el atmanın önlenmesi isteği yönünden davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olmasının da isabetsiz olduğu ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, bozmaya uyulmakla tarafları yararına usuli kazanılmış haklar doğar. Öyleyse mahkemece yapılacak iş, bozmada işaret edilen ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak davanın sonuca bağlanmasından ibarettir.Ne var ki; mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Şöyle ki, asıl dava yönünden elatma isteği ile ilgili olarak harç ikmali yapıldığı halde, bozma ilamından önce açılan ve asıl dava ile birleştirilen 2004/243 ve 2006/493 Esas sayılı davalar yönünden elatma isteği ile ilgili harç ikmali yapılmadığı, öte yandan bozma ilamında açıkça, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı değerlendirilerek vekille temsil edilen davalılar lehine reddedilen ecrimisil tutarı üzerinden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi gerektiği belirtildiği halde, anılan hususun da gözardı edildiği görülmektedir. Öte yandan, mahallinde yapılan uygulama neticesinde teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen 28.10.2009 tarihli raporda ve ekinde yeralan krokide davacılara ait 132 nolu parselin (D) harfi ile sarı ile boyanarak gösterilen 4760 m2'lik bölümünün komşu 133 nolu parsele katıldığının belirtildiği ve getirtilen kayıtlardan 133 parsel sayılı taşınmazın C..T.. ile Ş T'un da yeraldığı S..T..mirasçılarına ait iken 29.07.2004 tarihinde davalılar H.Soylu ve F. B..'ya satıldığı ve yargılama sırasında F.B..'nın diğer paydaşın payını satın alarak 133 parselin tamamına malik olduğu görüldüğü halde, kayıtla ilgisi kalmayan davalılar C.T.Ş.T.n çekişme konusu taşınmaza müdahalelerinin devam edip etmediği belirlenmeden anılan davalılar hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, elatmaların önlenmesine karar verilen davalıların her birinin elattıkları bölümler belli olduğu ve hüküm kurulurken bu doğrultuda krokiye atıf yapıldığı halde davacı tarafın yaptığı yargılama giderlerinden davalıların müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları da isabetsizdir.Davalı S.S. vekili, davalı F.B. vekili, davalı F.T. E.T.C..T.ve Ş. T.vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.