MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 20/12/2006NUMARASI: 2004/139-2006/617Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, miras bırakanları babaları H..çekişme konusu taşınmazlarını aracı kullanılmak suretiyle davalı oğlu K....mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak aktardığını ileri sürüp, tapunun iptali ile pay oranında mirasçılar adına tescilini istemişlerdir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, harcı tamamlanan çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazın temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı K...tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.9.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat Abdulkadir Beyazıt, Avukat O..K..Avukat F..K... ile temyiz edilen vs. vekili Avukat N.. A.. Avukat T...K...geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ......tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Davacılar, birleştirilerek görülen her iki davalarında da, miras bırakan H...K... çekişmeli taşınmazlarını, kendilerinden mal kaçırmak amacı ile davalılara satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürüp, iptal-tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı K...K...nolu parselin 1/4 payının miras bırakan tarafından M...A...satıldığını, M.. bu payı satmak isteğinde önalım hakkı olması nedeniyle kendisine teklif getirdiğini ve 1/4 payı bu şekilde edindiğini, işlemlerin muvazaalı olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, .. nolu parsel bakımından davanın kabulüne, dava edilen öteki taşınmazlar bakımından 14.12.2006 günlü oturumda başvuruya bırakılmasına, 15.3.2007 günlü ek kararla da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Muris H...K....31.5.1995 tarihinde öldüğü, davacılar ile davalı K... ve dava dışı A...ve K.. mirasçı olarak bıraktığı, ...parsel sayılı taşınmaz murisin ilk eşi, davalının annesi H...adına tapuda kayıtlı iken, H....27.1.1989 tarihinde vefatı üzerine intikalen 1991 yılında tarafların ortak miras bırakanı H....ile davalı K... ve dava dışı A.....ve K... adına 1/4'er pay olarak tescil edildiği, 4.3.1991 tarihinde M...H...1/4 payını M..A..'a satış suretiyle temlik ettiği, O'nun da 29.12.1995 tarihinde davalı Kemal'e yine satış suretiyle devrettiği, ..nolu parselin 18.11.1998 tarihinde üç parçaya ifraz edildiği, rıza-i taksim sonucu . ve . nolu parsellerin dava dışı A.... ve K... nolu müfrez parselinde davalı K.. adına yazıldığı kayden sabittir.Miras bırakan H...21.6.1991 tarihinde M.....A...ve İ...K...aleyhine açtığı davada, oğlu K... yeni evlendiği eşine taşınmaz kalmasını engellemek amacı ile, K...N...K...isimli bir kişiyi alacaklı, kendisini borçlu gösteren sahte senet düzenleyip, icra takibi başlattığını, oğlundan yardım istemesi üzerine oğlunun "taşınmazları emin birisine devret" telkinine uyarak taşınmazlarını davalı kişilere aktardığını, bedel almadığını, yaşlılığından yararlanılıp kandırıldığını ileri sürüp, hile ve muvazaa nedeniyle iptal tescil istemiş, iddiaların kanatlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine ilişkin olarak kurulan 1991/535-1993/421 sayılı hüküm Daireden de geçerek kesinleşmiştir.Yine miras bırakan, K...N.. Ka....'nu alacaklı gösteren senedin sahte olduğu iddiası ile davalı K..de aralarında bulunduğu kişilerden şikayetçi olmuş, anılan kişiler hakkında resmi evrakta sahtecilik suçundan açılan kamu davası beraatle sonuçlanmıştır.Davacı tanıkları, murisin ikinci eşi ile oturduğunu, mal satmaya ve paraya ihtiyacı olmadığını, satışlardan sonra murisin, oğlu tarafından kandırılarak taşınmazlarının elinden alındığını ifade ettiğini, davalı tanıkları da murisin davalı oğlu ile arasının pek iyi olmadığını, davacı çocukları ile bir sorunu bulunmadığını, davalının alım gücüne sahip olduğunu bildirmişlerdir.Olayda uygulama yeri olduğu ileri sürülen 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının sonuç bölümünde " bir kimsenin mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacı ile gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklama olduğunun gerçekleşmesi halinde " ibaresine yer verilmiştir.Bilindiği gibi, muvazaa olgusu iradi, hile ise gayri iradi nedenler sonucu ortaya çıkar. Diğer bir anlatımla bir işlemde hileye maruz kaldığını, kandırıldığını ileri süren kişinin, bu hukuki sebeple gerçekleştirdiği işlem bakımından bilerek, isteyerek bir sonuca ulaştığı söylenemez.Somut olayda, çekişmeli 1/4 pay miras bırakan tarafından M..A... satıldıktan kısa bir süre sonra hile ididası ile açılan 1991/535 sayılı dava, işlemin geçerli iradeye dayandığı gerekçesiyle retle sonuçlanmış, bu tarihten sonra davalı K...devredilmiştir. Bu durumda, murisin M.... yaptığı ilk temlikte mal kaçırma irade ve amacını taşıdığı varsayılamaz.Hal böyle olunca, .. nolu parsel bakımından iptal nedenlerinin oluşmadığı, yapılan temlikler yönünden 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Davalı K..K..temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekilleri için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 25.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.