MAHKEMESİ : ÇANAKKALE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/07/2013NUMARASI : 2012/145-2013/221Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 121 parsel sayılı taşınmazda yeralan 4 numaralı bağımsız bölümün tarafların ortak mirasbırakanı Muharrem adına kayıtlı olup, mirasbırakanın 29.10.2006 tarihinde öldüğü, davacının mirasbırakanın 2.eşi, davalıların ise mirasbırakanın ilk eşinden olma çocukları olduğu, davacılar tarafından Çanakkale Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/13 E. sayılı dosyasına ortaklığın giderilmesi isteğiyle açılan davada, dava dilekçesinin davalıya 5.2.2007 tarihinde tebliğ edildiği, davacıların 29.10.2006 – 02.04.2008 tarihleri arası dönem için 6.750 TL ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtığı, mahkemece 31.10.2006 tarihi ile 02.04.2008 tarihleri arası dönem için belirlenen ecrimisilin hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; paylı mülkiyette konu taşınmazlar bakımından, intifadan men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler.Ne var ki somut olayda; intifadan men olgusunun, davacılar tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği 5.2.2007 tarihinde gerçekleştiği halde, mahkemece daha önceki bir tarihten itibaren hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alındığı görülmektedir.Öte yandan; usüle uygun şekilde ecrimisil miktarının belirlendiğini söyleyebilme imkanı da yoktur.Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Bu nedenle, eğer arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olaya gelince, mahkemece yapılan keşif neticesinde bilirkişilerce düzenlenen raporda yukarıda belirtilen ilke ve usullere aykırı olarak, emsal kira sözleşmeleri incelenmeksizin ecrimisil miktarının belirlendiği görülmektedir. Bilirkişi raporu, somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermeli ve Yargıtay denetimini sağlayacak bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir.Hâl böyle olunca; yukarıda değinilen ilke ve usul çerçevesinde mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak ve somut emsaller incelenerek ihtarnamenin tebliğ edildiği 5.2.2007 tarihi ile talep edilen ecrimisilin son dönemi olan 02.04.2008 tarihine kadar geçen süre için belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.Davalı vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.