MAHKEMESİ : ARPAÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/11/2013NUMARASI : 2012/444-2013/483Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. .’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir.Davacı, kayden ½ payla malik olduğu 101 ada 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlara, davalı tarafından kullanılmak suretiyle müdahale edildiği, uyarılarına rağmen taşınmazları tahliye etmediği gibi kullanımını da sürdürdüğünü ileri sürerek, taşınmazdaki payı oranında davalının elatmasının önlenmesine, dava tarihinden geriye 5 yıllık dönem için 5.000-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan davacıya ait evleri kullanmadığını, diğer paydaş Yusuf ’a ait ahırı kullandığını, kullanım bedeli olarak yıllık yağ ve peyniri kendilerine verdiğini beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacının kayden paydaş olduğu çaplı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiği keşfen saptanarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)../..25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olaya gelince; mahkemece hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleme olanağı yoktur. Şöyle ki, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler, dava konusu taşınmazları davacının 1989 yılında köyden ayrılmasından sonra davalının kullanmaya başladığını söylemişler, davacı tanıkları ise davacının köyden ayrılırken taşınmazların kullanımını davalıya bıraktığını, 2009 yılında döndüğünde taşınmazları boşaltmasını istediğini beyan etmişlerdir. Davalı, taşınmazları davacının rızası doğrultusunda kullandığı, kullanım karşılığı olarak yağ ve peynir verdiği savunmasında bulunmuşsa da, mahkemece bu savunma üzerinde durulmamış, davalı tanıkları dinlenmemiştir. Hâl böyle olunca, taşınmazların kullanımı konusunda davacının rızasının bulunup bulunmadığı ve kullanım karşılığında davalı tarafça herhangi bir şekilde ödeme yapılıp yapılmadığının taraf tanıklarından tekrar sorulması, davacının taşınmazların kullanımı konusunda muvafakatını geri aldığı tarih belirlenerek, bu tarih ile dava tarihi arasında yukarıdaki ilkeler doğrultusunda hesaplanacak ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, davanın 10.000-TL değer üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, dava dilekçesi ile 5.000-TL ecrimisil isteminde bulunulduğu, mahkemece 2.250-TL ecrimisile hükmedildiği halde, davanın tümü üzerinden kabul kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerinde elatılan yerin değeri ile hükmedilen ecrimisilin toplamı üzerinden harç ve yargılama giderlerine karar verilmesi gerekirken sadece hükmedilen ecrimisil üzerinden karar ve ilam harcı hesaplanıp bundan başvurma harcı düşülerek kalan harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi de hatalıdır.../...Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.