MAHKEMESİ : BURSA(KAPATILAN) 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2012/510-2013/433Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, el atmanın önlenmesi isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmaza, komşu 4 parsel sayılı taşınmazda yapılan inşaatın yüklenicisi davalının rögar yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi, yıkım ve 3.000 TL ecrimisil istemiyle eldeki davayı açmış, ecrimisile ilişkin talebini 16/09/2013 tarihinde 3.296,25 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı, ölçüm hatası neticesinde davacının taşınmazına yapıldığı farkedilen rögarların kaldırıldığını, dava tarihi itibarıyla tecavüzün olmadığını ve davanın konusuz kaldığını, geriye dönük olarak talep edilen ecrimisilin de haksız olup, inşaatın 2012 yılında yapıldığını daha öncesinde bir tecavüzün sözkonusu olmadığını bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava sırasında davacı taşınmazına yapılan müdahalenin kalktığı gerekçesiyle el atmanın önlenmesi isteği hakkında karar verilmesine yer olmadığına bilirkişi tarafından müdahale edilen alana isabet edecek şekilde ve müdahale süresine göre hesaplanan tutar üzerinden ecrimisil isteğinin kabulüne fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6102 sayılı TTK'nun 3. maddesinde ticari işlerin neler olduğu belirtilmiş, 4. maddesinde de ticari davaların neler olduğu sayılmış, 5. maddesinin 1. fıkrasında ise aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, aynı maddenin 3. fıkrasında ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır../..Dosya içeriği ve toplanan delillerden eldeki davanın çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkin olup, yasal dayanağının da TMK'nun 683 ve devamı maddeleri olduğu kuşkusuzdur. O halde, 6100 sayılı HMK'nun 2, 6102 sayılı TTK'nun 3,4 ve 5/3 maddeleri gözetildiğinde eldeki davaya asliye ticaret mahkemesinde bakılamayacağı açık olup görev hususu kamu düzeniyle ilgili olduğundan yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi zorunlu bir usül kuralıdır. Hal böyle olunca mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere işin esası hakkında bir karar verilmesi doğru değildir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.