Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8813 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5921 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : TORTUM ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/01/2013NUMARASI : 2010/379-2013/10Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi,eski hale iade,ecrimisil,tazminat davası sonunda yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi ve eski hale iade isteklerinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ve tazminat isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Davaçaplıtaşınmazael atmanın önlenmesi ,eski hale iade, ecrimisil,tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece,elatmanın önlenmesi ve eski hale iade isteklerinin konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ve tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile; davacının kayden paydaşı olduğu çekişme konusu 157 ada 17 sayılı parselde , 19.07.2011 havale tarihli uzman bilirkişi rapor ve krokisinde ''A'' harfi ile gösterilen yol yeri ile '' taşlık yer'' olarak ifade edilen ve hafriyat dökmek suretiyle meydana getirilen bölümün, davalı şirket tarafından ihya edilerek temizlendiği ve böylece müdahalenin son bulduğu belirlenmek ve davacı tarafından inşa edilen duvar??n kadastro paftasında yol olarak bırakılan yerde kaldığı saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının öteki temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ne var ki,davacı kadastro paftasında yol olarak gösterilen kısmın kapatıldığını ileri sürerek, yol bakımından da elatmanın önlenmesi ve eski hale iade isteklerinde bulunmuştur.Genel yoldan, davacının da yararlanma hakkı olduğu gözetildiğinde böyle bir dava açmakta davacının da hukuki yararı bulunduğu kuşkusuzdur. Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 19.07.2011 ve 13.02.2012 havale tarihli bilirkişi raporu ve krokilerinde, yol bakımından dava edilen bölüm taralı olarak gösterilmiştir. Taralı bölümün 103 ada 93 sayılı parsel kapsamında kalan kısmı yönünden davacının talep hakkı bulunmamaktadır. Öte yandan, paftasında yol olarak gösterilen taralı kısımların ''kapanmış yol'' olduğu, tamamen yol özelliğini kaybederek hafriyatla kaplandığı ve eğimli bir hale getirildiği dosya kapsamındaki 19.07.2011, 13.02.2012, 04.10.2012, 04.01.2013 havale tarihli bilirkişi raporlarıyla sabittir. Hal böyle olunca,kadastro paftasında yol olarak gösterilen kısımda sözü edilen eylemlerin davalı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanması, bu konuda tüm taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre, bu bölüm yönünden elatmanın önlenmesi ve eski hale iade istekleri bakımından bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı değinilen yönden yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.