Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8805 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5810 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.09.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat, davalı ..., davalı ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, “hata-hile” hukusal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Davacı ..., kendisinin başka mevkiideki arsa vasıflı bir taşınmazı satacak iken, hata sonucunda davaya konu taşınmazı sattığını sonradan öğrendiğini, oturdukları evin yer aldığı 1211 no'lu parsel sayılı taşınmazı satması için hiçbir sebebin bulunmadığını, yanlış taşınmazın satışının yapıldığının davalılarca da bilindiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmış; davalılar ... ve ... ile birlikte evlatlığı ...'ı da davalı olarak göstermiştir. Davalı ..., davalı ...'a keşfi yapılan davalı yeri değil, bir başka taşınmaz sattığını belirtmiştir.Davalı ..., dava konusu taşınmazı ...'dan alıp, ...'a sattığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., davalı taşınmazı ...'tan aldığını, ihtiyaç nedeniyle taşınmazın tahliyesi ve ecrimisil istenince bu davanın açıldığını öne sürüp, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın Dairece bozulması üzerine bozmaya uyulmuş ve davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu 655 m² arsalı kargir ev vasıfındaki 1211 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payının davacı ..., 3/4 payının da davacının ölen eşinin evlatlığı ... adlarına kayıtlı iken, adı geçenlerin bizzat hareketle taşınmazdaki paylarını 26.09.2005 tarihli resmi akitte davalı ...'a satış yoluyla temlik ettikleri; ...'ın da taşınmazı 15.10.2007 tarihinde diğer davalı ...'a sattığı görülmektedir.Gerçekten de, dosya içeriği ve toplanan delliler ile Daire bozma kararı sonrasında yapılan araştırmadan, Davacı ... ve evlatlığı İsmail'in esaslı sayılacak bir hataya düşerek başka bir taşınmazı satacak iken dava konusu taşınmazı sattıkları davalı ...'ın ilk el konumunda bulunduğu, diğer davalı ...'ın da durumu bilerek taşınmazı ...'tan satın aldığı sonuç ve kanaatine varıldığından, davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.Ne var ki, davacı ...'nin dava konusu taşınmazda devrettiği pay 1/4 olduğu ve bu pay üzerinden tapu iptali-tescile karar verilmesi gerektiği hâlde, taşınmazın tamamı üzerinden hüküm kurulması doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.