MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/12/2012NUMARASI : 2010/787-2012/394 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış bina bulunan 1710 ada 21 parsel sayılı taşınmazda davacı ie birlikte dava dışı kişilerin paylı mülkiyet üzere malik oldukları,davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı,ancak başlangıçta davalı ile davalının eşi (davacının babası) binanın 2 nolu dairesinde davacı kayıt malikinin muvafakatı ile oturmakta iken davacının 11.10.2010 keşide ve 13.10.2010 tebliğ tarihli ihtarname ile muvafakatini geri aldığı anlaşılmaktadır. Hernekadar Fatih 2. Aile Mahkemesinin 2010/647 E. 2012/369 K. sayılı davasının yargılaması sırasında 29.11.2010 tarihli ara karar ile çekişmeli dairenin aile konutu olarak kabul edilerek boşanma davasının devamı süresince davalıya tahsisine karar verilmiş ise de Türk Medeni Kanununun 194. maddesi hükmü ve davacının mülkiyet hakkı karşısında taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkını sınırlayıcı şekildeki bu karara hukuki sonuç bağlanamayacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca elatmanın önlenmesi isteği bakımından davacının temyiz dilekçesinde bildirdiği şekilde taşınmazın boşaltılıp boşaltılmadığı açıklığa kavuşturularak bir karar verilmesi 11.10.2010 keşide ve 13.10.2010 tebliğ tarihli ihtarname ile 15 günlük süre tanındığı dikkate alınarak ecrimisil başlangıcının bu süre bitimi gözetilmek suretiyle davacının dava dilekçesinde talep ettiği 2010 yılı Kasım ayı sonuna kadar belirlenecek ecrimisil miktarına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacı vekilinin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.