Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8762 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7156 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 04/12/2006NUMARASI: 2006/48-2006/395Taraflar arasında görülen davada;Davacı, maliki olduğu .. parsel sayılı taşınmazın davalı oğlu tarafından yaşlılığından ve okur yazar olmamasından yararlanılarak kat karşılığı yükleniciye veriliyormuş zannıyla emanetçi konumundaki M...S.... satış suretiyle temlikinin sağlandığını, sonradan taşınmazın davalıya devredildiğini, davalı tarafından yüklenici ile yapılan sözleşme sonucu ..parselde yapılan binanın 2 ve .nolu bağımsız bölümlerinin adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptal tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, yanıt vermemiştir.Mahkemece, Borçlar Kanununun 28. maddesinde öngörülen koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davacının iradesinin hile ile yanıltıldığı, Borçlar Kanununun 28. maddesinde öngörülen koşulların oluştuğu gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının temyiz itirazına gelince;Bilindiği üzere; Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda davanın sonucuna göre taraflar adına hükmedilecek vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanacağı kuşkusuzdur. Taşınmazlarla ilgili davalarda vekalet ücretine esas olan değer ya dava dilekçesinde gösterilen değer veya mahkemece keşifte belirlenen ve buna göre eksik harcı tamamlanan miktardır.Her iki tarafın da harca tabii olması durumunda yukarıda belirtilen ilkelere göre vekalet ücretinin hesaplanacağı tartışmasızdır. Ancak Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 466/1. maddesine göre adli yardımdan yararlanması nedeniyle yargı harçlarından geçici olarak muaf olan kişilerin dava açılırken harç yatırmaları gerekmediği gibi bunun sonucu olarak mahkemece keşfen belirlenen değere göre de davanın devamı sırasında harç tamamlamalarından söz edilemez.Diğer yandan, karşı tarafa da yasadan kaynaklanmayan böyle bir sorumluluk yükleyerek davanın devamı sırasında harcı tamamlattırmak da mümkün değildir. Bu özel durum dikkate alındığında vekalet ücretinin hesabına esas alınacak dava değerinin mahkemece keşfen belirlenen değer olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki dava konusu taşınmazın değerinin saptanması mahkemenin kendiliğinden gözeteceği bir husustur. Öyle ise davacısının harçtan tamamen veya geçici olarak muaf olduğu davalarda yapılacak iş, dava dilekçesindeki değerden az veya çok olsun mahkemece resen belirlenen gerçek değer üzerinden dava sonucuna göre vekalet ücretine hükmetmektir.Somut olaya gelince; davacının HUMY'nın 466/1. maddesine göre mahkeme kararı ile adli yardımdan yararlandığı gözönüne alınarak, yararına keşfen belirlenen değere göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken, dava dilekçesindeki değer üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması doğru olmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının HUMY.'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.09.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.