Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8703 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7052 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/05/2013NUMARASI : 2012/386-2013/445Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı Tapu Müdürlüğü ve Meram Belediye vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .. . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir.Davacı, kayden maliki olduğu 2579 ada 1 (772 ada 1) sayılı parsel ile mirasbırakan babası İbrahim adına kayıtlı 2579 ada 2 (772 ada 2) sayılı parselin imar uygulaması ile 19129 ada 1 sayılı parsele dönüştüğünü, ancak imar uygulamasında yapılan hata sonucunda maliki olduğu 2579 ada 1 sayılı parselden müstakilen pay verilmesi gerekirken verilmediğini ileri sürerek, yüzölçüm ve hisse oranlarının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm ve hükmün tavzihine ilişkin ek karar davalı Tapu Sicili Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinde ve toplanan delillerden; 2579 ada 1 (772 ada 1) parsel sayılı taşınmazın davacı adına, 2579 ada 2 (772 ada 2) parsel sayılı taşınmazın ise davacının mirasbırakan İbrahim adına kayıtlı olduğu, anılan parsellerin imar uygulaması ile 19129 ada 1 sayılı parsele dönüştüğünü, ancak imar uygulamasında yapılan hata sonucunda davacının maliki olduğu 2579 ada 1 (772 ada1) sayılı parselden müstakilen pay verilmesi gerekirken verilmediği, davacının tapuya müracaatı ile davalı Tapu Sicili Müdürlüğü tarafından hatanın davalı Belediye Başkanlığı'nın 1998/1235 sayılı encümen kararın dayandığının bildirmesi üzerine, hatanın Belediye Encümenin 28.03.2012 tarihli ve 2012/289 sayılı kararı ile düzeltildiği, ancak encümen kararı Tapu Sicili Müdürlüğüne gönderilmesine rağmen tapuda gerekli düzletmenin yapılmadığı, bu sebeple eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; tavzih 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 455. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305.) ve takip eden maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Ancak hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez../..Somut olayda; mahkemece gerekçeli kararda "....davanın davalılar Şerife Verirşen ve M.. T.. yönünden imar planı yapılmasında herhangi bir eylemi olmadıklarından davanın REDDİNE, Davalı Meram Tapu Sicili Müdürlüğünün sicilin düzgün tutulmasında sorumlu olduğu ve davalı Meram Belediyesinin de imar planıyla davaya sebebiyet verdiğinden bu iki davalı yönünden davanın KABÜLÜ... " şeklinde karar verildiği halde davacı vekilinin 28.05.2013 tarihli dilekçe ile tavzih talebinde bulunması üzerine hüküm fıkrasının "... davanın, davalılar M.. T.. ve Şerife Verirşen yönünden imar planı yapılmasında herhangi bir eylemi olmadığından yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden reddine, davanın tüm davalılar yönünden kabülü..." şeklinde gerekçeli karar ile çelişkili olacak şekilde tavzih kararı verildiği anlaşılmaktadır. Ancak; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında hükmü değiştirecek nitelikte gerekçeli karar ile çelişki olacak şekilde tavzih kararı verilmesinin doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Öyleyse, mahkemenin, 28.06.2013 tarihli tavzih kararının yukarıda açıklanan sebeplerle ortadan kaldırılmasına, İşin esası yönünden, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye özellikle, davanın açılmasına sebebiyet veren davalı Belediye Başkanlığı ve Tapu Sicili Müdürlüğü'nün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların değinilen yönler itibariyle temyiz itirazı yerinde değildir.Davalı Tapu Sicili Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığının diğer temyiz itirazlarına gelince;Hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrutusunda davalı Şerife ve davalı Mehmet'in payları yönünden iptal ve tescil kararı verildiği halde anılan davalılar hakkında davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. Hâl böyle olunca; davalı Şerife mirasçıları ve davalı Mehmet yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekiken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalı Tapu Sicili Müdürlüğü ve Belediye Başkanlığı'nın vekillerinin temyiz itirazı beliritlen nedenler ile yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.