Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8660 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 6761 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : ANKARA 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2007NUMARASI : 2005/575-2007/523Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, Altındağ Belediye Encümeninin 18.4.2000 tarih, Ankara Büyükşehir Belediye Encümeninin 29.6.2000 günlü kararları ile yeni bir imar planı olan 68600/2 sayılı imar planının yürürlüğe konulduğunu, bu planda ıslah planında mevcut adaların değişikliği uğratıldığını, mevcut olmayan adalar meydana getirildiğini, Ankara 2.İdare Mahkemesinin 2000/1621 sayılı dosyasında plan iptali için dava açıldığını, ancak planın iptalinin taşınmazın eski plan gereği müvekkilleri adına tescilini sağlamayacağından Altındağ 19613 ada 4-6, 19626 ada 1-2-3-4, 19627 ada 1-2-19, 631 ada 1, 19628 ada 1, 19624 ada 3-4 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptaline eski halinin iadesine; 55 ada 1 ve 8787 ada 7-8-9-10-11-12-13-14 nolu parselleri olarak müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı Altındağ Belediyesi, yapılan planın parselasyon planı olduğunu, Ankara 2.İdare Mahkemesinin 2001/1621 sayılı dosyasında dava sonucunun beklenmesi gerektiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.Davalı Hazine, imar planının iptali için idare mahkemesinde dava açabileceğini, idare mahkemesince plan iptal edildiği takdirde kendiliğinden eski haline iade edileceğini, bu nedenle adliye mahkemelerinde dava açma hakkı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalı Vakıflar, 19626 ada 2 sayılı parselde müvekkili idarenin payı olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Hazine ve Vakıflar idaresi dışındaki davalılar hakkında davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece; "... yeni yapılan imar işleminin kesinleşip kesinleşmediğinin imar müdürlüğünden sorulması, imar işlemi hakkında idari yargıda dava açılmış ise dava sonucunun beklenmesi, eğer dava açılmamış ise, yeni belirlenen mülkiyet durumları da nazara alınarak bir karar verilmesi..." gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, parselasyon planının iptal edilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığın karar verilmiştir.Karar, davacılar ve davalı Hazine vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dava, imar uygulamasının iptali ile kadastral çapa dönülmesi istemi ile açılmış olup, mahkemece davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Niza konusu imar parsellerinin oluşumuna esas teşkil eden imar uygulamasının idari yargıda iptal edilip kesinleşmesi nedeniyle kadastral çapa dönülmesi istemi ile açılan davanın kural olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bu olgu mahkemenin de kabulündedir. Ancak, 5366 Sayılı Yıpranmış Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun uyarınca Ankara Büyükşehir Belediye meclisinin 15.7.2005 gün ve 1952 sayılı kararı ile bu yerlerin yenileme alanı olarak belirlendiği ve bu belirlemenin Bakanlar Kurulunca onaylandığı, Resmi Gazetede yayımlandığı, gözetilerek davanın konusuz kaldığı mahkemece kabul edilmiştir.Oysa, sözkonusu yasanın, yasa kapsamına giren parsellerde uygulanabilmesi ve yapılacak yenileme projesi hükümlerine tabi olması için aynı yasanın 4. maddesine göre anlaşma yoluyla kamulaştırma yapılması, anlaşma sağlanamadığı takdirde ilgili İl Özel İdaresi ve belediye tarafından kamulaştırılması gerekmektedir. Sadece taşınmazların bulunduğu yerlerin yenileme alanı olarak belirlenmesi eldeki davanın görülmesine engel değildir. O halde, davanın niteliği gereği ve mevcut duruma göre 5366 sayılı yasanın eldeki davada uygulanma olanağının bulunmadığı açıktır. Hal böyle olunca, işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacıların temiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.